İstanbul’un ikonik adresi The Marmara Taksim’de bir gelenek yeniden doğuyor. Yıllar boyu konumuyla, atmosferiyle ve sunduğu lezzetlerle unutulmaz bir buluşma noktası olan Café Marmara, The Marmara Taksim’deki yerine geri dönüyor.
Taksim Meydanı’na bakan pencerelerinde yıllar boyu birçok anıya ev sahipliği yapmış bir buluşma noktası Café Marmara. Mutlulukla hatırlanan birçok hatıranın ortak noktası. İstanbulluların zihninde her zaman bir yeri olan bu özel mekân, yeniden İstanbul ile buluşuyor. Café Marmara, güne keyif katan bir deneyim ile geri dönüyor.
Günün her saati farklı bir deneyim
Café Marmara, günün hangi saati olursa olsun sıradışı bir lezzet dünyası sunuyor. 07:30 – 24:00 saatleri arasında servis veren Café Marmara, Taksim’in hareketli ruhuna uyum sağlıyor. Her anın özel olduğu, özenli The Marmara dünyasının eşsiz bir yansıması olan Café Marmara büyüleyici bir lezzet yolculuğuna çıkarıyor. Yıllara dayanan unutulmaz anılara yenilerini eklemek için davet ediyor.
The Marmara Group’un head chefi’i Tolga Özkaya öncülüğünde hazırlanan menü, Taksim’in dinamizmini, zenginliğini ve çeşitliliğini yansıtan bir şekilde tasarlanmış. Özkaya, “Tüm güne yayılan, çeşitli bir menü hazırladık. Bunu yaparken Taksim gibi her milletten milyonlarca insanın geçtiği bir meydanın ruhunu menüye yansıttık. Café Marmara’da kaliteli malzemelerle hazırlanan menümüz ile iyi servisi ve iyi yemeği buluşturduk. Türk, Fransız, İtalyan ve diğer mutfaklardan tabakların olduğu, kahvaltı için de akşam yemeği için de ideal olan bir yapı tasarladık” diyerek Café Marmara menüsünü özetliyor.
Café Marmara, kendi dokunuşunu yansıtan ve geçmişine de bir saygı duruşu niteliğinde olan lezzetleriyle ayrışıyor. Kahvaltı saatleri için Café Marmara’nın deneyimli mutfağından taze taze çıkan hamur işleri, sağlıklı seçenekleri tercih edenler için yerel ürünlerle hazırlanan alternatifler ve Café Marmara’nın klasikleşen lezzetleri güne benzersiz bir başlangıç sunuyor. Café Marmara’nın taze kruvasanı ise sabah saatlerinin vazgeçilmezi olmaya aday. Günün ilerleyen saatlerinde çay ya da kahve buluşmaları içinse hafızalara kazınan tatlılarıyla da dikkat çekiyor. Özellikle klasikleşen ekleri, çeşitli cheesecake’leri ile Café Marmara, tatlıseverleri baştan çıkarıyor. Mevsimsel menüsüyle, yerel üreticilerden tedarik edilen malzemelerle hazırlanan tabaklarıyla sunduğu deneyimi sürdüren Café Marmara, kendi tasarımı olan Vol au Vent’lar, diğerlerinden farkını ortaya koyan Dana Şinitzel ve Café Marmara’nın özel JON’s Burger’i ile çeşitliliğini ortaya koyuyor. Mutlaka denenmesi gereken tabaklar arasında Poke Bowl’lar, makarnalar ve pizzalar da yerini alıyor.
Pozitif bir dünyaya açılan kapı
The Marmara’nın özenli, iyi servisi önceleyen geleneğini, dinamik atmosferiyle buluşturan Café Marmara, neşenin ve pozitif bir dünyanın kapılarını aralıyor. Bir kafeden daha fazlasını sunan, bir buluşma noktası olma geleneğini yeniden sahiplenen Café Marmara’da lezzet, yaratıcılık ve benzersiz bir deneyim ile bir araya geliyor. Menüsüyle, uzmanlığını yansıttığı lezzetleriyle, yarattığı atmosferle ve çikolata, şarap gibi kendi artizan markalarıyla Café Marmara, Taksim’in benzersizliğine yakışıyor.
Yeniden İstanbul ile buluşan Café Marmara’nın mekan tasarımını ise Kitchen-İst üsleniyor. 800 yıl önce İstanbul’a konan ve The Marmara Group logosunda yerini alan kuştan ilham alan tasarım, İstanbullulara tüm gün hizmet edecek bir yuva yaratma fikriyle yola çıkıyor. Yuva konseptine gönderme yapan stilize metal dal detaylar ve sarmal yapı, girişte karşılama bankosunda, çikolata teşhir ünitesinde, bar bankosunda, servantlarda, kapı kollarında, kolon etrafındaki ve tüm dekoratif aydınlatmalarda karşımıza çıkıyor. Logodan esinlenilerek tasarlanan özel desenli el yapımı seramikler de kısmi duvar ve kolon kaplamalarında görülebiliyor. Tüm tasarımıyla estetik ve fonksiyonel anlamda Taksim Meydanı’na değer katan Café Marmara, sedirli oturmalarla, ahşap duvar ve tavan panelleriyle, geleneksel Türk mimarisinden esinlenerek sıcak bir hissiyat yaratırken, seçilen renklerle de ferah ve samimi bir hava sunuyor.