Bayram sofraları denildiğinde aklımıza bol çeşit, lezzet dolu yemekler, tatlılar gelse de aslında böyle sofralar sağlığımız, özellikle de sindirim sistemimiz için sorunlara neden olabiliyor. Beyaz undan yapılan pide ve ekmeklerin yerine ekşi mayalı ekmeği öneren Beslenme Uzmanı Prof. Dr. Sevinç Yücecan, ekşi mayanın sayısız faydasına dikkat çekiyor.
Bayram süresince ve sonrasında yeterli ve dengeli beslenme ilkelerine uygun olacak şekilde günde üç ana öğün tüketmek, özellikle kahvaltı öğününü atlamamak gerektiğini belirten Prof. Dr. Yücecan, Akdeniz tipi beslenmeyi öneriyor. Prof. Dr. Yücecan, Akdeniz tipi beslenmeye dair şu bilgileri veriyor: “Her gün en az 5 porsiyon çeşitli renklerde sebze ve meyve tüketilmeli. 1-2 porsiyon tam tahıl yenilmesi, ekmeklerde tam tahıllı ekmek ve/veya ekşi mayalı ekmeğin tercih edilmesi de önem taşıyor. Sofrada tercihen az yağlı olmak üzere her gün 2 porsiyon süt ve ürünlerine, ayrıca 1-2 porsiyon sert kabuklu yemişlere yer açılmalı. Haftada 4 porsiyon yumurta, en az 2 porsiyon kuru baklagiller ve en az 2 porsiyon balık ve deniz ürünleri ile 2 porsiyon beyaz et (tavuk, hindi) yenmesi, kırmızı etlerin haftada en fazla 2 porsiyon, işlenmiş etlerin ise en fazla 1 porsiyon tüketilmesi öneriliyor. Tuz yerine daha fazla baharat, soğan ve sarımsak kullanılıyor. Akdeniz tipi beslenmede mevsime uygun ürün tüketmek, yerel ve doğa dostu ürünleri tercih etmek de son derece önemli” diyor.
Ekşi mayalı ekmek tüketmek neden önemli?
Bayramı sağlıkla geçirmenin yolu temelde sağlıklı beslenmeden geçiyor. Sofrada beyaz ekmek yerine ekşi mayalı ekmeğe yer vermeyi öneren Beslenme Uzmanı Prof. Dr. Sevinç Yücecan, ekşi mayalı ekmeğin faydalarına dikkat çekiyor. Raf ömrü beyaz ekmeğe göre daha uzun olan ekşi mayalı ekmeğin verdiği tokluk hissi ve sindirilebilirliğinin daha yüksek olduğunun altını çizen Prof. Dr. Yücecan, şöyle devam ediyor: “Ekşi maya fermantasyonu polifenoller, biyoaktif peptidler, biyojenik aminler gibi biyoaktif besin bileşenlerinin oluşumunu sağlar. Bu bileşenlerin ve kalsiyum, çinko, bakır, demir, magnezyum, manganez gibi mikrobesin öğelerinin biyoyararlılıkları (vücut tarafından kullanım oranları) ve biyoerişebilirlikleri artar. Ayrıca ekşi maya fermantasyonunda mikrobiyal metabolizma sonucu oluşan bileşenler; yüksek kolesterolü düşürücü, kardiyopati, otoimmün hastalıklar, inflamatuar bağırsak hastalıkları (IBS), kolit, diyabet gibi bazı hastalık risklerini azaltıcı potansiyel bir etki gösterebilir.”
Şerbetli tatlılar sindirim rahatsızlıklarına yol açabilir
Bayramın en güzel yönlerinden biri sevdiklerimizle birlikte olduğumuz sofralar… Ancak bu sofralarda geçirilen süre bazen gereğinden fazla oluyor, birbirinden lezzetli yemekleri tüketirken miktarlar da fark etmeden artabiliyor. Ayrıca tatlı, çikolata tüketimi de arttığı için sindirim ve kilo sorunları yaşanabiliyor. Prof. Dr. Yücecan, bayramı tatlısız geçiremeyenlere şerbetli tatlılar yerine daha hafif olduğu için sütlü ve meyveli tatlıları öneriyor. Bir porsiyon tel kadayıfın 343 kkal, 30 g çikolatanın 158 kkal olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Yücecan, “Gün boyu üç adet çikolata yesek 475 kkal alırız. 65 kg ağırlığındaki bir erkek sporcu düşük şiddette 1 saat spor 400 kkal/saat enerji harcar. Bu çerçevede 5 dakika içinde tükettiğiniz tel kadayıf tatlısı için neredeyse 1 saat boyunca orta şiddette spor yapmamız gerekir ki aldığınız enerji, harcadığınıza eşit olsun. Ayrıca bu yüksek yağlı ve kalorili hamur ve kızartmalı tatlı çeşitleri gün içinde midede ağırlık, ekşime ve yanmaya neden olabilir. Koroner kalp hastalıkları, şişmanlık ve Tip 2 diyabet riskini de artırır” diyor.
Sağlıklı beslenmeye özen gösterin
Bayramda genel olarak şeker ve şekerli besinlerin tüketimini sınırlandırmak bunlar yerine meyve ve sebze, kuru baklagiller ve tam tahıl ürünlerini tüketmek gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Yücecan, posanın kabızlığın önlenmesine, kan şekeri ve kan kolesterolünün düzenlenmesine ve bağırsak kanserinden korunmaya yardımcı olduğunu belirtiyor. “Eğer şerbetli tatlılardan vazgeçemiyorsanız, bayram süresince mümkün olduğu kadar daha az tüketmeye dikkat etmeli, izleyen öğünde de sebze ağırlıklı beslenilmeye özen gösterilmeli” diyen Prof. Dr. Yücecan, öğün aralarında ise meyve, sebze, süt ve ayran gibi enerji içeriği düşük olan besinlerin tercih edilmesi gerektiğini söylüyor.