Mudanya’da başladıkları keşif yolculukları, zeytinliklerin, zeytin ağaçlarının ilhamıyla son derece özel ve kaliteli zeytinyağı üretimine kadar uzanmış ve halen de keyifle sürüyor. Doğa tutkunları Sinem Bayram Vatansever, eşi Bülent Vatansever ve arkadaşları İclal Yıldız Demir, uzun bir araştırma sürecinin sonunda Felovia zeytinyağı markalarını kurmuşlar. Sinem Bayram Vatansever ile bu özel keşif yolculuklarını, zeytinyağı çeşitlerini ve gelecek planlarını konuştuk.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
İletişim Tasarımı ve Yönetimi mezunuyum. Mezun olduktan sonra 3 yıl farklı markalara iletişim danışmanlığı veren bir ajansta çalıştım. Ardından da yoluma, hepimizin yolunun kesişmesini arzu ettiğim TEMA Vakfı çıktı. TEMA Vakfı’nda 5 yıl Sosyal Medya Koordinatörlüğü ardından kısa süreliğine Dijital İletişim Koordinatörlüğü ve 2 yıl İletişim Bölüm Başkan Yardımcılığı yaptım. Doğa adına tüm bildiklerimi, farkındalığımı TEMA Vakfı’ndaki 8 yıllık macerama ve bu macerada karşıma çıkan doğa aşığı insanlara borçluyum ve hepsine minnettarım. Bu nedenle sonrasında yapacağım işin kurumsal bir firmada çalışmak olmayacağı konusunda çok nettim.
Bu yola birlikte çıktığım eşim Bülent de Turizm mezunu, o da yıllarca Türkiye’de ardından 4 yıl İngiltere’de çalıştıktan sonra pandeminin de etkisiyle Bursa’ya dönmüş, o da kendine yeni bir yol çizmek istemiş ve e-ticaret alanında çalışmalar yürütüyormuş. O da kurumsal hayata elinden geldiğince dönmeyeceği bir yoldaydı karşılaştığımızda.
Yolumuza başından beri gönüllü destek verdikten sonra aramıza katılan İclal Yıldız Demir ise benim 24 yıllık dostum, sıra arkadaşım, mahalle arkadaşım, yol arkadaşım. Bilgi Belge Yönetimi mezunu, IB kütüphane uzmanı ve tazecik bir anne. Anne olunca da doğal ürünler ve sağlıklı beslenme konusunda her anne gibi titizlendiği için bu konuya büyük ilgi ile yaklaştı ve hikayemize katıldı.
Bu alanda çalışmaya nasıl karar verdiniz ve bu işe yöneldiniz?
Bu alanda çalışmaya başlama sebebimize gelecek olursak Bülent’le 10 yıl önce yarım kalan bir hikayemizin bir anda mucizevi bir şekilde bizi karşılaştırması ile oldu. Biz ne olduğunu anlamadan 6 ay içinde evlenmiş ve Mudanya’ya taşınmış bulduk kendimizi. Sonra da yeni yaşamımızı keşfe çıktığımızda bir şeyi daha keşfettik, zeytin ağaçlarını… Önümüz arkamız, sağımız solumuz zeytinlik. Zeytin ağacı ile de bir insanın duygusal bağ kurmaması çok zor özellikle de yıllarca zeytin ağaçlarını korumak için çalışan bir Vakıfta savunuculuğunu yapan benim için. Bisiklet turları yaparken de zeytinliklerin yollarından geçerken gitgide iyice Mudanya’yla ve zeytinliklerle bağ kurmaya başladık. Bir gün dedik ki “O kadar zeytinliklerin içindeyiz, zeytinyağı işine mi girsek” ne yapsak, ne etsek nasıl bu işin içine girsek derken dedik ki burada bir sürü yerde satılıyor alalım, kendi markamızı kuralım. Tabii işin böyle işlemeyeceğini birkaç üretici ve satıcı ile konuştuktan sonra fark ettik ve bu işi tamamen sahiplenmeye karar verdik.
Kısaca markanın kuruluş hikayesini paylaşır mısınız? Adı nereden geliyor?
Aslında hayatımızın hikayesi aynı zamanda markamızın hikayesi oldu. Bir yolculuk, bir keşfi tanıma ve yeniden keşfetme hikayesi. Zeytini, zeytin ağaçlarını hepimiz tanırız ama aslında çok yakından bakınca, detayına inince yüzyıllar önce zaten keşfedildiğini öğrenirsiniz ve eğer ilginiz varsa yeniden keşfedersiniz. Ruhumuza bu kadar iyi gelen bu keşfi yeniden keşfetmek için biz de yollara çıktık, insanlarla tanıştık, dinledik, okuduk, araştırdık, eğitimler aldık. Yüzyılların birikimi olan zeytinin peşinden gitmeyi ve her gün yeni bir şeyler öğrenmeyi çok sevdik ve hikayenin bize daha neler getireceğini bilmiyoruz, en heyecanlı kısmı da burası.
Markamızın ismini seçerken bol bol mitoloji gezdik, zeytinle doğa ile bağlantısı olsun istedik. Ormanların ve kaynakların koruyucusu anlamına gelen bir tanrıça ismi seçmiştik kiiiii… Bilinen bir çikolata markasının bu ismin patentini aldığını ve 15 yılı aşkın süredir bu isimle hiçbir şey yapmadan elinde tuttuğunu öğrendik! Canımız sıkılmadı değil.
Tabii ki yol bu, her an her şey olabilir, biz de dedik ki birkaç harf değiştirelim, değiştirip FELOVİA’da karar kıldık. Çünkü hiçbir dilde hiçbir anlama gelmiyor. Ona biz anlam verelim istedik ve şöyle bir anlam verdik. Felovia bir yolculuk, bir keşfi tanıma ve yeniden keşfetme hikayesi. Yeni yolların heyecanı, öğrenmenin keyfi, damağın yeni tadı… Bu toprakların bize verdiği hayatımızla birlikte hayalimizin de yol arkadaşı; zeytin ağaçları…
Ürün gamınızda neler var?
Hikayemiz gibi her an yeni bir şeyler peşine düşüp yeni keşfedilecek ürünler sunabiliriz ancak şu an 2 farklı çeşit zeytinden üretilen yağımız var. Biri yaşadığımız bölgenin zeytin çeşidi olan Tirilye, biri de aslında zeytinyağı deyince aklımıza gelen Ayvalık. Ancak herkesin damak tadı farklı o nedenle ilerleyen zamanlarda da farklı zeytin çeşitlerinden üretilen zeytinyağlarını sunmayı planlıyoruz.
Özellikle zeytinyağının özelliklerinden, farklı bölgelerinden bahseder misiniz? Diğerlerinden ayıran faktörler neler?
Ülkemiz zeytinyağı üretimine en elverişli konumda olan ülkelerden biri. Bu nedenle her bölgemizde natürel sızma yani birinci kalite üretilen zeytinyağları bizim için kıymetli. Doğru toplama, sıkma, saklama koşullarını sağladığı sürece farklı aromalarda ve sağlıklı zeytinyağına sahip olmak mümkün. Biz de bu nedenle zeytin üreticileri, zeytinyağı fabrikaları ile iş birlikleri kuruyoruz. Süreçleri takip ederek ve elde edilen zeytinyağlarının aldığımız eğitimler sayesinde duyusal analizlerini yapıyor ve laboratuvarlarda testlerini yaptırarak besin değerlerinden ve kalitesinden emin oluyoruz.
Web sitesi dışında ürünlere nasıl ulaşılabilir?
Biz dijital nesil olarak ağırlıklı satışlarımızı web sitemizden yapıyoruz. Bunun dışında zeytinyağının sağlık ve gastronomi açısından değerini bilen restoran ve yöresel lezzetlerin bulunduğu satış noktaları üzerinde de çalışıyoruz.
Projeleriniz neler?
Projelerden ziyade zeytinin peşinde ve hayallerimizin peşinde bir ekibiz. Hayallerimizden biri de zeytinyağının İtalya’da olduğu gibi kıymetinin, gastromiye ve turizme katkısının anlaşılması. Bu nedenle zeytinyağlarımızı aromalarına göre farklı lezzetlerle eşleştirerek buluşturacağımız bir restoran açmayı planlıyoruz. Biz bu keşfi çok sevdik ve zeytinin dünyasını keşfetmeye ömür yeter mi bilemeyiz ama biz okumaya, araştırmaya, keşfetmeye devam edip daha fazla insanı bu keşfe ortak etmek istiyoruz. Bu mucizevi gıdayı, bu bilge ağacı herkes tanısın, bilsin ve korusun istiyoruz. Bir diğer hayalimiz ise, zeytinin rotasını çıkarmak ve her bir rotada keşfettiklerimizle markamıza da yön vermek.
Bunun yanı sıra ülkemizde çok sayıda üretici var ve zeytin tarımının ne kadar yoğun emek ve çaba istediğinin farkındayız. Üreticiler, ürünlerine odaklanırken zeytinyağını anlatmakta ve markalaşma konusunda özellikle İtalyan markalara göre çok zayıf kalıyorlar. Biz de zeytinin dünyasını keşfederek hem üreticiyi hem tüketiciyi bizimle bu keşfe ortak etmeyi ve ülkemizin zeytinyağlarını duyurmayı hayal diyoruz.