‘Üçüncü dalga kahve’ tanımını doğal, sürdürülebilir kaynak tercihleri ve kendine has tarifleriyle bambaşka bir noktaya taşıyan Blum Coffee House, bana göre İstanbul’un en nadide kahve mekanlarından biri. Mekanla ilgili izlenimlerini şair, yazar Çağla Meknuze kaleme aldı.
Her detayıyla dünyaya iyi gelme niyetinde olan ve ‘yeni nesil’ ifadesinin hakkını veren bu adres Aralık ayı itibariyle altıncı yılını kutluyor. Süleyman Seba Caddesi’nin en özel adreslerinden olan mekana can-ı gönülden ‘nice yıllara’ diyor ve sizi benzersiz bir kahve molasına davet ediyorum…
Dünyanın en ‘havalı’ caddelerinden biri: Süleyman Seba Caddesi
Time Out tarafından 2022’nin yaz aylarında, 20.000 şehir sakini ve uzmanın katılımıyla dünya genelinde gerçekleştirilen bir oylama sonucunda Beşiktaş Süleyman Seba Caddesi, dünyanın en havalı 27. caddesi seçildi. Yemek, kültür ve toplumsal yapı gibi birçok etkenin gözetildiği bu listeye mimarisi, konumu ve canlılığı ile çok yakışan Süleyman Seba Caddesi’nde kahve molası vermek içinse organik ve patentli tarifleri ile Blum Coffee House’u not alın derim.
İmza kahveler: Keçiboynuzlu latte, Antep fıstıklı cappuccino
Şeker, katkı maddesi ve laktozdan kaçındığım için çoğunlukla sade kahveleri tercih etsem de menüde ‘keçi boynuzlu latte’ ve Antep fıstıklı cappuccino’yu görünce dayanamadım… Söz konusu ziyaretim haftalar öncesindeydi ancak bu iki kahvenin tadını ve kokusunu şu an yazarken bile hatırlıyorum. Patent sürecinde olan bu kahveler, siparişinize özel bitkisel süt ile hazırlanabiliyor. ‘Blum keçiboynuzlu latte’nin formülünde herhangi bir katkı maddesi ya da rafine şeker içermeyen özel bir keçiboynuzu pekmezi kullanılıyor. “Pistacchino-antep fıstıklı capuccino” ise Antep fıstığı kreması ve Antep fıstığı parçacıklarıyla damakta adeta şova imza atıyor(!)
Rafine şekersiz, glutensiz ve şaşırtıcı derecede lezzetli seçenekler
Yıllardır rafine şeker ve glutenden uzak duruyorum. Tıbbi nedenlerle beslenme düzenime damga vuran bu iki unsur, uzun bir süre her anlamda ‘tadımı’ kaçırdı doğrusu… İşte tam da bu nedenle, tıbbi diyetimi bozmadan damağımı şaşırtabildiğim mekanlara can-ı gönülden bağlanıyorum. Blum Coffee House, özel kahve ve çayların yanı sıra şaşırtıcı tarifleriyle de kalbimi çaldı. Rafine şeker ve un içermeyen badem unuyla yapılan, hurmayla tatlandırılan yaban mersinli ‘Blummy Cake’ ile tahin soslu elmalı fındıklı kek ‘Nutting Hill’ ; yine glutensiz bir seçenek olan çilekli Antep fıstıklı Mereng Roll ‘u tatmanızı öneririm. Tuzlu bir alternatif olarak sadece sebzelerden yapılan Mevsim Sebzeli Glutensiz Kiş, hafif bir öğlen yemeği için ideal. Ata buğdayı unuyla hazırlanan el yapımı lor peyniri ve el yapımı pesto sos ile hazırlanan Ev Poğaçası ise her lokmasıyla beni çocukluğuma götürdü.
Doğaya, kadınlara ve köy okullarına destek
Burayı ‘fark yaratan’ bir mekan olarak adlandırma nedenlerimin başında işletmecileri Müge ve Hande Cergel’in doğaya, kadınlara ve köy okullarına destek veren bir anlayışta olmaları geliyor. Greenpeace’in içinde bulunduğu Plastiksiz Denizler Hareketi’ne destek veren mekan “plastik çatal bıçaksız” ve “plastik pipetsiz” mekanlar arasında yer alıyor. Kafede plastik pipet yerine buğday sapı ve plastik çatal bıçak yerine de huş ağacından yapılan kaşık, çatal ve bıçak tercih ediliyor. Burada kadın tasarımcılara ayrılan bir reyondan el emeği hediyelik eşyalar satın alarak ve köy okullarına kitap gönderilmesine destek vererek kahve keyfinizi çok boyutlu bir iyilik hareketine dönüştürmeniz mümkün.