İstanbul Diyalog Müzesi 12. kuruluş yıl dönümünü kutluyor. İstanbul’un kalbi Gayrettepe Metro İstasyonu’nda bulunan ve duyulmayanı duyurmak, görülmeyeni görülür kılmak amaçlı oluşturulan Diyalog Müzesi için bu döneme kadar yarattığı sosyal etkiyi ölçümleyen bir ön araştırma raporu hazırladı.
Bu ön çalışma müzenin toplumsal dönüşümdeki özgün rolünü sayısal ve nitel verilerle ortaya koyuyor.
2013 yılında Diyalog Sosyal Girişimcilik Derneği (DİSODER) tarafından kurulan İstanbul Diyalog Müzesi 12. kuruluş yılı nedeniyle bu döneme kadar yarattığı sosyal etkiyi ölçümleyen bir araştırma ön raporu hazırladı.
Duyulmayanı duyulur, görülmeyeni görülebilir kılmak hedefiyle işitme ve görme engelli bireylerle empati yapılması amacıyla kurulan İstanbul Diyalog Müzesi, Gayrettepe Metro İstasyonu’nda yer alıyor.
Görerek değil, hissederek öğrenmek
Müzenin “Karanlıkta Diyalog” ve “Sessizlikte Diyalog” sergileri, ziyaretçileri sırasıyla görme ve işitme engellilik deneyimleriyle karşı karşıya getiriyor. Rehberliğini görme ve işitme engelli bireylerin yaptığı bu sergiler, yalnızca duyulara değil, ön yargılara ve kalıplara da meydan okuyor.
İşaret diliyle sipariş verilebilen ilk cafe
Türkiye’nin işaret diliyle hizmet veren ilk cafe’si olma özelliği taşıyan Diyalog Cafe de müzenin giriş alanında bulunuyor. Misafirler, konuşma olmadan da iletişim kurmanın pekala mümkün olabildiğini ve nefis kahveler satın alabileceğini gözlemleme şansı buluyor.
Diyalogla dönüşüm mümkün
DİSODER Başkanı ve İstanbul Diyalog Müzesi Kurucusu Hakan Elbir, yayımlanan raporla ilgili, “Sosyal etki ölçümünü yalnızca bir hesap verme aracı olarak değil, diyaloğun gerçekten neyi dönüştürdüğünü anlamanın samimi bir yolu olarak görüyoruz. İstanbul Diyalog Müzesi olarak, empatiyi davranışa, farkındalığı eyleme dönüştürmeye kararlıyız.” dedi.
Elbir gelecek hedefi olarak da “Ön rapor, müzenin ziyaretçileri ve rehberleriyle yapılan ölçümleri içerirken; yakın bir zamanda tamamlanacak final raporda baristalar, müze çalışanları, aileler ve Diyalog Kafe müşterilerinin katılım gösterdiği çok daha geniş çaplı bir etki analizi sonuçlarını görebilmek mümkün olacak” ifadelerini kullandı. Elbir ayrıca İstanbul Diyalog Müzesi’nin yakında İstanbul’un Anadolu yakasında da bir şube açacağını bildirdi. Bununla birlikte; Elbir, müzenin öneminden bahsetti ve dünyada metro istasyonunda konumlanan ilk Diyalog Müzesi olduğuna dikkat çekti.
DEI: Markaların samimiyet sınavı
Etkinlikte görüşlerini paylaşan FutureBright Group Kurucu Ortağı Akan Abdula son dönemde dünyada markaların çeşitlik, eşitlik ve kapsayıcılık (DEI) projelerinin azalmaya başladığını söyledi. “Bu, bizim için bir fırsat” diyen Akan Abdula, burada markaların samimiyetlerinin ortaya çıkacağını ifade etti. Abdula’ya göre, böylece DEI yatırımı yapan markalar öne çıkacak ve kamuoyunda bu markalar daha çok duyulacak.
İstanbul Diyalog Müzesi gençler üzerinde gerçek dönüşüm sağlıyor
İstanbul Diyalog Müzesi Direktörü Nilay Goncagül ise raporun sonuçlarını açıkladı. Rapor için 1.000’e yakın katılımcıdan toplanan verilerin, müzenin özellikle 15–30 yaş arasındaki gençlerde empati, gönüllülük eğilimi ve engellilik bilinci konularında belirgin dönüşümler yarattığını gösterdiğini bildiren Nilay Goncagül, “Lisans ve lise düzeyindeki katılımcılar arasında empati skorlarında yüzde 40’ın üzerinde artış gözlemlenirken gönüllülüğe yönelme oranı yüzde 60’lara ulaşıyor” dedi.
Goncagül ziyaretçilerin müze deneyiminin ardından yaşadıkları değişime ilişkin de bilgi verdi. Buna göre, Karanlıkta Diyalog tarafında görme engellilik bilgisi konusunda yüzde 36 ile açık ara en yüksek artışı sağlandı. Ayrıca empati skoru yüzde 42 ile güçlü bir duygusal farkındalık yarattı ve gönüllülük eğilimi yüzde 51 artarak katılımcıların sosyal sorumluluk duygusunu tetikledi. Sessizlikte Diyalog tarafındaysa işitme engellilik bilgisi üzerine etki oldukça yüksek: Yüzde 64 artış ile en çarpıcı dönüşüm burada gözlemlendi. Gönüllülük eğilimi yüzde 56 ile karanlık sergiye göre daha yüksek şekilde ölçüldü. Empati skorunda da yüzde 38 artışla güçlü bir duygusal etki yarattı. Bununla birlikte; Goncagül empati, farkındalık ve gönüllülük sözcüklerinin araştırmada sıklıkla öne çıktığını aktardı ve şunları ekledi: “Katılımcıların müze deneyiminden yalnızca bireysel olarak etkilenmediklerini; aynı zamanda bunu sosyal sorumluluk bilincine dönüştürmeye hazır olduklarını görüyoruz.” Goncagül ayrıca İstanbul Diyalog Müzesi olarak şirketlere kurumsal farkındalık eğitimleri sunduklarını ve İstanbul’daki 2 binden fazla metrobüs şoförünü eğittiklerini de sözlerine ekledi.
Müze rehberleri: Görünür oluyoruz, ifade gücü kazanıyoruz ve topluma katılıyoruz
Etkinlikte İstanbul Diyalog Müzesi rehberleri de söz aldı. Rehberlerden Harun Sarıkaya, konuşmasında işverenlerle yaptıkları iş görüşmelerinden bahsetti ve işverenlerin engellilere bütün donanımlarına rağmen neler yapabileceklerini sormadıklarına dikkat çekti. Sarıkaya, İstanbul Diyalog Müzesi’nde çalışmasının kişisel gelişimine çok faydalı olduğunun altını çizdi.
Tamamı görme ve işitme engelli bireylerden oluşan rehberler, müzede çalışmanın kendileri için yalnızca meslekî bir kazanım olmadığını, aynı zamanda güçlü bir kişisel dönüşüm süreci sunduğunu belirtti. Rehberler, bu süreci sadece bir işe sahip olmak değil, aynı zamanda görünür olmak, ifade gücü kazanmak ve topluma aktif katılım sağlamak olarak tanımladıklarını aktardı.
Editöre not: DİSODER Diyalog Sosyal Girişimcilik Derneği; dezavantajlı bireyler hakkındaki tüm ön yargıların yıkıldığı, saygı duymayı telkin eden, sosyal yaratıcılığı destekleyen, farklılıkların besleyici birer zenginliğe dönüştüğü, bireylerin kendi korkularını yenmesine ve kendilerini gerçekleştirmelerine destek olmayı amaçlayan, daha katılımcı bir toplumsal düzen arzusuyla “ölçülebilir” sosyal etki yaratma ve bu çerçevede “farklı” ve “inovatif” iş alanları geliştirme hedeflerini iş modelinin merkezine yerleştirmiş olan bir sosyal girişimcilik derneğidir.