Watsons Türkiye’nin bu yıl kez düzenlediği Sürdürülebilirlik ve İnovasyon Zirvesi, alanında uzman isimler, akademisyenler ve sektör profesyonellerini bir araya getirdi. 19 – 20 Ekim’de Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleşen zirvede sürdürülebilirlik konusundaki başarılı projeler, farklı bakış açıları ve iş birlikleri ele alındı. Zirveye iki gün boyunca 759 kişi katılım sağladı.
Doğal kaynakların sınırları, tüketim alışkanlıklarının etkileri tartışıldı
Sektör profesyonelleri, akademisyenler ve alanında uzman isimlerin katıldığı zirvede, sürdürülebilirlik alanında önemli çalışmalar yapan şirketlerin üst düzey yöneticilerinin yanı sıra; yerelde yürüttükleri çalışmalarla geniş bir çevreye etki eden önemli isimler de ilham verici hikayelerini paylaştı.
Zirvenin ilk gününde “Sürdürülebilir Bir Yaşam Mümkün mü?” başlıklı sunumuyla katılımcılarla buluşan Doğa Aktivisti Güven İslamoğlu, ormansızlaşmaya ve karbon tutucu sistemlerin tüketim alışkanlıkları nedeniyle giderek yok olduğuna dikkat çekti. Doğanın milyonlarca yılda ürettiği karbonu insanların son 250 yıl içinde tükettiğini belirten İslamoğlu, sürdürülebilir bir dünya için en güvenilir kaynak olan güneş enerjisine hızla geçilmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu mayıs ayında atmosferdeki karbondioksit değerlerinin milyonda 400 birim ile tehlike sınırını aştığını belirten Güven İslamoğlu, bireysel farkındalıklarla daha sürdürülebilir bir yaşam için hızlı aksiyonlar alınması gerektiğini belirtti.
Zirvede “Belirsizlik Çağında Sürdürülebilirlik” başlıklı bir konuşma gerçekleştiren FutureBright Group Kurucu Ortağı Akan Abdula, tarım alanları hızla azalırken besleyecek nüfusun arttığına değindi ve Türkiye’de son 10 yılda çiftçi sayısının %38 azaldığını, tarım alanlarının ise %15 küçüldüğü bilgisini paylaştı. Ülkemizi bekleyen en büyük sorunlardan birinin artan iç göç ile oluşacak mega kentleşme olacağının altını çizen Abdula, önümüzdeki 10 yılda Türkiye’de nüfusun %75’inin yaşayacağı 15 mega şehrin yönetilmesi imkansız hale gelecek bir çöp ve atık sorunu yaratacağını belirtti. Abdula, sürdürülebilirlikte Türkiye’yi bekleyen bu sorunların çözümü için dayanışma ve paylaşım ekonomisinden hareketle farklı sektör ve paydaşların birlikte hareket etmesinin fark yaratacağını aktardı.
Güçlü kadınlar değişime yön veren başarı hikayelerini paylaştı
Zirvenin ikinci gününde konuşmacı olarak katılan Topraktan Tabağa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Cercis Murat Konağı Kurucusu Ebru Baybara Demir, Mardin’e dönüş hikayesiyle başladığı gastronomi yolculuğunu paylaştığı konuşmasında, sürdürülebilirliğin kodlarının toprağımızda, coğrafyamızdaki kadim bilgide ve insanlarımızın DNA’sında işli olduğuna değinerek dinleyicilere ilham oldu.
Zirvenin ikinci gününde Watsons Türkiye Ticaret ve Pazarlama Direktörü Cem Demiröz moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Sürdürülebilirlikte Sosyal Etki için Ortaklıklar” panelinde yer alan KEDV Mardin Yerel Koordinatörü Berna Yağcı Mardin’de dar gelirli kadınların güçlendirilmesi amacıyla yoksul mahallelerde kurdukları kadın ve çocuk merkezi ile bugüne kadar pek çok kadının hayatına dokunan çalışmalarına dair detayları aktardı. Aynı panelde söz alan TEMA Vakfı Genel Müdürü Başak Yalvaç Özçağdaş ise TEMA Vakfı’nın 1992’den bugüne kadar 45 bin futbol sahası büyüklüğü alanda 38 milyon fidanı toprakla buluşturduğunu ve tüm bu alanları vakfın web sitesi üzerinden görülebileceğini belirtti. Başak Yalvaç Özçağdaş, TEMA’nın orman zenginliğini artırmanın yanı sıra doğal varlıkların korunması konusunda da mücadele ettiğini ve bugüne kadar milyonlarca çocuğa ekolojik okuryazarlık ile çevre bilincine dair eğitimler verildiğini paylaştı. Panelde ayrıca şirketlerin sosyal etki yaratmak için sivil toplum kuruluşları ile gerçekleştirdikleri ortaklıkların etkileri üzerine konuşuldu.
Zirvenin karbon ayak izi ölçüldü, 1.000 fidan bağışlandı
Karbon ayak izine dikkat çekmek amacıyla zirve boyunca etkinliğin ve katılımcıların etkinliğe ulaşımlarından kaynaklanan karbon ayak izi ölçümü yapıldı. İki günlük zirvenin toplam karbon ayak izi 1.973 kg olarak ölçüldü. Bu etkiyi dengelemek için iki gün boyunca zirveye katılan her katılımcı ve izleyici adına bir adet olmak üzere toplam 1.000 fidan bağışlandı. 1.000 fidan ile atmosfere salınan 1.973 kg karbondioksitin yaklaşık 10 katı kadar karbondioksit nötrlendi.