Günlerdir Türkiye gündeminde yer alan Muğla Milas Akbelen Ormanı’ndaki ağaç kesimleri sonrasında uzmanlar uyarıyor: Ağaçlar kesilse de orman ölmedi. Geçtiğimiz 11 günde bölgede binlerce kızılçam ağacı kesildi. Ancak uzmanlar orman toprağına ve ağaçlardan geriye kalan makiliklere dokunulmaması gerektiğini söylüyor. Ormanın kendini yenilemesi için gerekli olan toprak tabakasının korunması ve restorasyon çalışmalarının başlatılmasını talep ediyor.
İkizköy’deki Akbelen Ormanları’nda çok sayıda kızılçam ağacı katledildi. Kamu vicdanının bütün tepkilerine rağmen maden şirketi tarafından gerçekleştirilen bu katliam sonucunda bölgedeki yetişkin çam ağaçları tomruk haline getirildi ve bölgeden uzaklaştırılmaya başlandı. Bu süreçte bölgeyi ziyaret eden doğa koruma ve biyoçeşitlilik uzmanları ağaçların kesilmesinin ormanın sonu olmadığını belirtiyor.
Akbelen’de orman dokusu ekosistem bütünlüğünü koruyor.
Alanda çok sayıda genç kızılçam ağacı ve maki bitkisi, sürüngen, böcek, kuş ve memeli yaban hayvanı yaşamını sürdürmeye devam ediyor. Akdeniz ormanları aslen genç ve yaşlı ağaçlar arasındaki geçiş evrelerinden oluşuyor. Bu nedenle, Akbelen’deki ağaç kesimlerinden geriye kalan orman dokusu ekosistem bütünlüğü açısından değerini hala koruyor. Bu sistem içindeki döngü, var olan bitki örtüsü, toprak altı ve üstündeki binlerce mikroorganizma ve her an büyümeye hazır fidan ve tohumlarla devam ediyor.
Kesilen çok sayıda ağaç olmasına rağmen bölgedeki bitki örtüsü kısa sürede kendini yenileme kabiliyetine sahip. Alandaki doğal floranın yeşerdiği toprak zemin tahrip edilmediği takdirde Akbelen Ormanı bu özelliğini korumaya bundan sonra da devam edecek.
“Ormanı öldüremezsiniz”
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç; “Akbelen Ormanı’nda hunharca kesilen kızılçamlara rağmen orman ekosistemi yaşamaya devam ediyor. Orman sadece ağaçlardan değil tohumdan kuşuna, fidanından kelebeğine kocaman yaşayan bir ekosistemdir. Ağaç kesmekle ormanı öldüremezsiniz. Orman daima kendini yenileme gücüne sahiptir. Bundan sonra Akbelen direnişinin ekolojik açıdan asli hedefi doğal yaşamı içinde barındıran toprak tabakasını korumak olacak’’ dedi ve ekledi: “Akbelen Ormanı’nın önemli bir parçası da İkizköy’dür. Burada yaşayan insanlar, onların üretimleri ve kırsal yaşam doğanın destekçileri. Buradaki tüm yaşamın var olma hakkını savunuyoruz. Akla, hukuka ve vicdana aykırı bu maden çalışması hemen iptal edilmeli ve orman kendini yenilemesi için rahat bırakılmalı.”.
“Ormanımız için buradayız, hiç bir yere gitmiyoruz.“
İkizköy Çevre Komitesi Başkanı Nejla Işık yaptığı açıklamada; ‘’Dört senedir köyümüzde yaşam mücadelesi veriyoruz. Orman için, hava için, zeytin için. Köyümüzün kadınları bu ağaçları evladından ayrı görmüyor. Kesilen her bir ağaç bizim için bir ölüm haberi. Ama ormanımız ölmedi. Kuşlar, kelebekler, genç fidanlarla toprağımız için nöbetteyiz. Bir avuç toprak kalsa da buradayız, hiç bir yere gitmiyoruz. 6 Ağustos Pazar günü nöbet alanında gerçekleştireceğimiz Büyük Buluşma’ya herkesi bekliyoruz. Akbelen’i yalnız bırakmayın.’’ dedi.
“Akbelen’de restorasyon çalışması başlatılmalı.”
Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Utku Perktaş yaptığı açıklamada; “Dünya bir yok oluşa doğru sürükleniyor. Şakası kalmadı: aşırı sıcakların şekillendirdiği hava dalgaları, anormal yağışlar, artan seller ve müthiş bir boş vermişlik. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres geçenlerde “Küresel ısınma sona erdi, küresel kaynama başladı” diye ülkeleri acil önlem almaya çağırdı. Kimse üstüne alınmıyor. Elimizden geleni ardımıza koymadan ekosistem bırakmadık, gözle görmediğimiz bir omurgasız canlıdan kendi türümüze kadar yaşayacak alan bırakmadık. Bunun en görünen şekli de orman tahribatı ve ormansızlaştırma.” dedi ve ekledi
“Orman, ağaçların baskın yaşam formu olduğu karmaşık bir ekolojik sistemdir. Esasen hem bitki hem de hayvan sistemlerini etkileyen yüksek oranda fotosentezle doğanın en verimli ekosistemleridir. Orman ağaçlardan fazlasıdır ve ağaçlar kesilse de kendini yenileyebilir. Bu göz ardı edilmezse Akbelen Ormanları kurtulabilir ve gelecek kuşaklara aktarılabilir. Akbelen’deki maden projesi iptal edilmeli ve uzmanlar eşliğinde bir restorasyon planı hazırlanarak ormanın kendini yenilemesine imkan tanınmalı.
Anadolu doğasının kaybetmeye tahammülü kalmadı artık. Talebimiz belli: türler için adalet, kızılçam için adalet, sarıçam için adalet, Anadolu sıvacısı için adalet, ormanlar için adalet… Ve Akbelen için adalet istiyoruz!”.
***************
Akbelen Ormanı’nda linyit madeni işletmesi açmak isteyen YK Enerji’ye karşı İkizköylüler 2019 yılından bu yana hukuki mücadele veriyor. Ayrıca son 2 yıldır 24 saat nöbet tutarak 740 dönümlük Akbelen Ormanı’nı koruyor. Ancak dava süreci devam ederken hukuksuzca orman kesimi başladı. Akbelen Ormanı, mevcutta devam eden maden işletmesinin kapasitesini artırmak için zarar gördü. Maden işletme kapasitesini artırmak için 24 Temmuz 2023 günü orman kesim ekibi ve kolluk kuvvetleriyle birlikte Akbelen Ormanı’na girdi. İkizköylüler ve yaşam savunucuları bu yıkımı durdurmak için 11 gündür direniyor.
1996 yılında Aydın İdare Mahkemesi, Yeniköy, Kemerköy ve Yatağan santrallerinin çevreye verdikleri zararlar nedeniyle kapatılması gerektiğini bildirdi, ancak bu karar uygulanmadı. Bütün yargı yolları tüketildikten sonra santrallerin kapatılması için AİHM’e başvuruda bulunuldu. 2005 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) söz konusu santralin kapatılması için karar verdi. Karar 18 yıldır uygulanmıyor.