CİSÜ Platformu, deprem bölgesindeki ‘hijyen’ sorununa dikkat çekerek, kadın ve çocukları etkileyecek enfeksiyon risklerine dikkat çekti.
Deprem sonrasında çadırlarda ya da dışarıda hayatta kalmaya çalışan kadınlar için en önemli sorunların başında ‘hijyen’ geliyor. Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hakları Platformu (CİSÜ) bölgeden gelen veriler ışığında yetersiz hijyene bağlı olarak kadın ve çocukları etkisi altına alabilecek enfeksiyon risklerinin her geçen gün arttığını bildirdi.
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’na göre depremden etkilenen 226 bin gebe kadın var ve bunların 25 bininin önümüzdeki ay doğum yapması bekleniyor. Enfeksiyon riski doğum yapacak kadınlar için çok daha büyük.
Temiz suya erişim lükse dönüştü
Adıyaman’ın merkezinde bir depoda gönüllü çalışan aynı zamanda CİSÜ Platformu üyesi Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği’nden Tuğçe Canbolat, deprem bölgesinde en önemli problemin susuzluk olduğuna dikkat çekti. Hijyenik ped ihtiyacının büyük ölçüde karşılandığını aktaran Canpolat, “Pedden ziyade şu anda kadınların hijyen ve temizlik malzemelerine, tuvaletlere ve temiz suya erişimleri çok kısıtlı. Kadınlar en çok çamaşır suyu, şampuan, diş fırçası, diş macunu, tuvalet kâğıdı gibi malzemeleri talep ediyorlar. Örneğin, benim çalıştığım depoda tuvalet kâğıdı bitmek üzere. İç çamaşırı gelse de hemen tükeniyor. Çocukların ve yaşam alanlarının bakımı ve temizliği de kadınların üzerinde olduğu için temizlik malzemelerine çok ihtiyaç duyuyorlar. Bunlar dışında yakın ve orta vadede görülebilecek enfeksiyonların önlenmesi için mantar kremi gibi basit ilaçlara da çok ihtiyaç var” dedi.
TAPV Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Eğitmeni Nurşen Kanbur da tuvaletlerin temizliğinde çamaşır suyu kullanımının da önemli olduğuna değinerek, “Tuvalet temizliğinde çamaşır suyu sulandırılarak kullanılmalıdır. 1 ölçek çamaşır suyuna 9 ölçek su karıştırılarak tuvalet, yüzey, kapı kolları temizliğinde kullanılabilir. Mutfaklarda kullanılmaz” dedi.
Düşük yapan kadınlar çok fazla
Gaziantep’te arama kurtarma çalışmalarında gönüllü olarak çalışan, CİSÜ Platformu üyelerinden Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV) çalışanı Çağla Akdere de kadınların tuvalete erişimlerinin çok zor olduğunu söyledi. Kadınların bölgede bulunan nispeten az hasarlı, yıkılmamış tek katlı evlere gidip tuvalet ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıklarını belirten Akdere, şöyle devam etti: “Mobil tuvalet sayısı çok sınırlı. Çok büyük bir hijyen sorunu var. İç çamaşırı yok ama olsa da değiştirme yerleri çok az. Tuvaletler çok kirli olduğu için orada da değiştirmek mümkün değil. Sadece deprem bölgesinde yaşayanlarda değil, gönüllü çalışan kadınlarda da sistit gibi enfeksiyonlar yaşayanlar çok oluyor. Ped ihtiyacı benim bulunduğum bölgede hala sürüyordu çünkü kadınlar AFAD’ın belirlediği noktalara gidip ihtiyaçlarını karşılamaya çalışsalar da düzenli bir ihtiyaç karşılama sistemi kurulmuş değil. Kaldırımların üzerine kıyafetler yığılmış durumda ve insanlar buradan gidip ihtiyaçlarını bulmaya çalışıyor. Kadınlar açısından çok büyük bir özel alan sorunu da var, bir evdeki nüfus sayısı 45’e kadar çıkıyor. Hatay’da çalışan diğer arkadaşlarımdan öğrendiğime göre, düşük yapan ve gebe kadın sayısı çok fazla. Bu kadınlar için sağlık hizmetlerine erişim sağlayabilecekleri revirler kurmaya çalışıyoruz. Kadınlar psikolojik olarak da çok zorluk yaşıyorlar.”
Jinekolog Doktor Irmak Saraç da deprem bölgesindeki kadınların tuvalet bulamama ve temiz su bulamama gibi sorunlar nedeniyle olumsuz sağlık koşullarında yaşamak zorunda kaldıklarına işaret etti. Saraç, bölgedeki kadınlar için şu önerilerde bulundu: “Her tuvalet sonrası genital bölgenin yıkanması şart değil. Ulaşılabiliyorsa tuvalet kâğıdı ile silmek, kurulamak yeterlidir. Islak mendil kullanılması uygun değil. Bu ürünler genital bölgede alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Pedler ve tamponlar ulaşılabiliyorsa daha sık değiştirilmeye çalışılmalı. Pedlere bağlı vulvanın sürekli ıslak kalması ve stres ve beslenme sorunlarına bağlı bağışıklık sisteminde düşkünleşme bazen fırsatçı enfeksiyonlara yol açabilir. İdrarı uzun süre tutmak da idrar yolu enfeksiyonuna yol açabilir. Her seferinde sonrasında ellerin su ve sabunla yıkanması gerekir. Ulaşılamıyorsa eller için dezenfektan kullanılabilir.”