Femponiq markasının kurucusu ve Kreatif Direktörü Buket Meşelik Duran’la markanın felsefesini ve sürdürülebilirlik çalışmalarını konuştuk.
Femponiq markasının hikayesinden bahseder misiniz?
Femponiq, benzersiz ve modern tasarımlarıyla tüm dünyadaki kadınları desteklemeyi hedefleyen, sürdürülebilir ve kadınlara ait bir tasarımcı markası. Dezavantajlı kadınları güçlendirmeyi ve yoksulluğun etkisini azaltmayı hedefleyen bir butik marka. Femponiq ekibi olarak bizler, her kadın sesini kullanabildiği, kendi kararlarını verebildiği ve ekonomik fırsatlardan yararlanabildiği zaman dünyanın herkes için daha adil, daha mutlu ve daha müreffeh bir yer olacağına inanıyoruz. Kadınları güçlendirmek, bireysel yaşamları, toplumları ve gelecekteki işlerimizi olumlu yönde değiştirecektir. Bugün dünya genelinde her 10 çalışandan 4’ü kadın. Çoğunluğu güvencesiz işlerde çalışıyor, erkeklerden ortalama %20 daha az kazanıyor ve ücretsiz işlerin çoğunu yapıyor. Ancak kadın istihdamını erkek düzeyine çıkarmak GSYİH’yı %34’e kadar yükseltebilir ve kadınları ekonomik olarak güçlendirebilir. Çevremizdeki kadınları destekliyor olmaktan gurur duyuyoruz.
Femponiq üç kelimenin birleşiminden oluşuyor. Bu kelimeler feminine (feminen), powerful (güçlü) ve unique (benzersiz). Bu kelimeler Femponiq kadını ve marka estetiğini basitçe tanımlıyor. Femponiq kadını daha neşeli, anlamlı bir yaşam yaratmak için kendi yollarını bulacağından emin olmakla beraber, kıyafet dolabı onun kadın hakları savunucusu olduğunu, fikrini söylemekten ve sınırlarını zorlamaktan korkmadığını açıkça gösterir. Femponiq, sofistike ve feminen stil seçimleri ile kaliteli ve zamansız koleksiyonlarda kendinden emin görünmenin zahmetsiz bir yolunu temsil ediyor.
Moda yolculuğunuz nasıl başladı?
Modaya olan ilgim çocukken terzi olan anneannemin etkisiyle başladı. Onun ilhamı, Türkiye’de Moda Tasarımı eğitimi almanın ilk adımını atarak moda yolculuğuma başlamamı sağladı. 2008 yılında eğitimime devam etmek için Londra’ya taşındım. University for the Creative Arts’taki üniversite eğitimim boyunca part time stilist olarak çalışarak edindiğim mağaza deneyimim ürün yaşam döngüsü, moda pazarlaması ve iletişim becerileri hakkında kapsamlı bilgi edinmemi sağladı. Moda ve Tasarım Üniversite Lisans eğitimimi tamamladıktan sonra, Londra merkezli bir moda tasarımcısı için stajyer modelist olarak işe başladım. 2015 Nisan ayında başladığım stajyer iş deneyimim 3 ay sonrasında tam zamanlı bir modelist pozisyonuna dönüştü ve 2018 Haziran ayına kadar devam etti. Edindiğim tecrübe ile kendi kalıp atölyemi kurup (evimdeki mezenin odasından) 2018 ve 2020 yılları arasında tasarımcı markalara modelistlik ve tasarım hizmetleri vermeye devam ettim. Genel olarak bahsetmek gerekirse 2010-2022 yılları arasında Karen Millen, Ashley İsham, SOS, Luella’s Bridal, Edit the Brand, Oliver Jane London, Matches Fashion gibi yerel ve uluslararası markalarla çalışma şansım oldu. Uzun yıllar edindiğim tecrübeleri harmanlayarak 2020 yılında Femponiq markasını kurarak ilk koleksiyonumu 2020 Nisan ayında yayınladım. Her bir koleksiyon parçasını Londra’daki evimdeki çalışma odamda tasarladım ve tüm kalıpları kendim çizdim. Kısacası her bir aşamada kendi dokunuşum olduğunu söyleyebilirim. Şu an ise 2021 Haziran ayında kiraladığım ofisimden işime devam etmekteyim.
Koleksiyonlarınızda öne çıkan özellikler neler? Koleksiyonlarınızı tasarlarken nelerden ilham alırsınız?
Femponiq İlkbahar-Yaz 2022 koleksiyonu ile Femponiq kurulduğundan bu yana geçen 2 yıllık süreçte 4. koleksiyonuma imza atmış oldum. Genel olarak koleksiyonlarda yer alan ürünlerin hepsi limitli adetler ile yapıldı. Kumaşların çoğu elde kalan stoklardan, naturel ve vegan kumaşlardan oluşuyor. Tek bir parça kumaş dahi ziyan edilmiyor, mutlaka yarar sağlayacak bir şekilde kullanılıyor. Çünkü koleksiyonlar oluşturulurken gerektiği kadar limitli kumaş ve aksesuar alıyoruz. Femponiq koleksiyonları contemporary, bold ve enerji veren modern kesimlerden oluşuyor. Örneğin Modern & Contemporary koleksiyonu, sanat ve mimari detaylardan esinlendiğim bir koleksiyon oldu. (Bauhaus – Modernism and Contemporary Art) Vegan koleksiyonda ise İskoçya seyahatimden ve İskoçya’nın doğasından esinlendiğimi söyleyebilirim. Femponiq’i keşfetmeyi seven ve seyahat ettiği yerlerden esinlenen ve bu deneyimlerini tasarımlarına yansıtan butik bir tasarımcı markası olarak tanımlayabiliriz.
Bu yazın moda trendlerinden bahseder misiniz? En çok hangi renkler tercih edilecek, ne tarz ürünler öne çıkacak vs.
Büyük beden gömleklerden balonlu silüetlere ve kabarık kol trendinin devamı niteliğindeki rengarenk elbiseler ve üstler yıl sonuna kadar hacimlerini koruyacaklar. 80’lerin büyük beden iş giysisi, dolgulu omuzları, daha geniş pantolon paçaları ve ofis gardırobunuzdaki ağır yükü kaldıran göz alıcı renk paletleri ile bu ilkbahar/yaz her zamankinden daha güçlü görünüyor . Büyük beden blazer ceketler, asimetrik şekiller, havadar yaz renkleri: Görünüşe göre birden fazla baskı, renk, silüet ve doku giyerek etkisini hissettiriyor bu sezonda. Moda her zamankinden daha renkli, ilgi çekici ve etkileyici. Aynı zamanda, sokak manzarasına biraz huzur ve incelik getiren tek renkli görünümleri görüyoruz. 2022 ilkbahar yaz trend raporuna göre, yüksek sesle giyinmek bu yılki yeni giyinme modası. ‘Elektrik mavisi, fuşya, yeşil ve morun eğlenceli ve zengin tonlarındaki kıyafetler’ gibi trend arama terimleriyle, en sevdiğiniz moda influencer’ların cesur, ruh halinizi yükselten tonlarda giyindiğini görmeyi bekleyin. Size neyin doğal geldiğine bağlı olarak her bir yaklaşım kabul edilebilir. Unutulmamalıdır ki feminen giyinmek önce bedenize uygun olanı seçmek ve vücudunuza yakışan doğru kesimlerin farkında olmak demektir. Bu nedenle doğru seçimler yapmak çok önemli. Sofistike olmanın asla modasının geçmeyeceğine inananlardanım.
Londra kökenli bir Türk markası olarak hedeflerinizden bahseder misiniz?
Femponiq markası olarak vizyonumuz topluma ve gezegene hizmet ederek büyüme sağlayan yeni bir iş yapma şekli. Misyonumuz ise kadınları güçlendirmek diyebiliriz. Femponiq kadını hayatın her anına değer verir ve zorlukları başarılı ve mutlu bir hayat yaşamak için fırsata dönüştürür. Zamansız tasarımlarımız, güçlü renklerimiz ve eşsiz stillerimiz ile kadınların kendilerini ifade etmelerine destek olmaya devam edeceğiz. Yegane istediğimiz markamızı büyütürken vizyonumuz ile başka hayatlara da dokunarak özellikle kadınlar için çevremizi yaşanabilir kılmak diyebiliriz. Femponiq, İngiltere’den dünyanın dört bir yanına ürün yollama imkanı sunan Wolf&Badger, Brityard ve Not Just a Label.com gibi firmalar aracılığıyla müşterileri ile buluşuyor. Aynı zamanda femponiq.com web sitemiz üzerinden de ücretsiz bir şekilde birçok ülkeye gönderim sağlıyoruz. Türkiye’de de hedef kitleye ulaşabileceğimiz en uygun satış kanalları için yoğun bir araştırma ve hummalı bir çalışma içerisindeyiz. Umuyoruz ki en kısa sürede Türkiye’de de çeşitli satış kanalları aracılığıyla müşterilerimizle buluşacağız.
Nedir bu sürdürülebilir moda? Femponiq sürdürülebilir bir moda markası mı? Varsa bu alandaki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Moda, gezegendeki kaynakları alıp israf eden ve onu sağlıksız bir durumda bırakan, sürdürülemez, doğrusal bir yaklaşıma takılıp kalıyor. Moda endüstrisi şu anda yılda 2,4 trilyon değerinde ve hız onun yakıtı. Sonuç olarak, yılda 100 ila 150 milyar kilogram giysi üretiliyor ve bunun yalnızca küçük bir yüzdesi geri dönüştürülebiliyor. Tüm kirlilik ve atıkların bir sonucu olarak, muazzam çevre sorunları temel unsur oluşturuyor. Ormansızlaşma, kuru toprak ve plastik dolu denizler daha büyük sorunun sadece küçük bir kısmı. Femponiq, moda endüstrisinin karşı karşıya olduğu sorunların tek tedavisinin bilinçli tüketim ve yaşama olduğuna kuvvetle inanıyor. Femponiq olarak ürünlerimizde doğal kumaşlar kullanıyoruz. Ürünlerimiz kürk, deri veya ipek içermiyor. E-ticaret kutularımız ve etiketlerimiz geri dönüşümlü olmak ile beraber işçilerimizin ücretleri adildir. Her tasarım butik miktarlarda (25 adet) ve yerel olarak üretiliyor. Koleksiyonlarımızın zamansız güzelliği, bütünsel bir sürdürülebilir moda modeli ile calışma seklinin bir meyvesidir. Tasarımcı olarak, geri dönüşümlü kumaşlar ve etik üretim yöntemleri bulmak için oldukça fazla zaman harcıyorum ve kaliteli ürün oluşturmayı temel prensip ediniyorum. Giysilerimizi Uzakdoğu’da değil, sırasıyla ana pazarımız ve menşe ülkemiz olan İngiltere ve Türkiye’de yaptırmak konusunda bilinçli bir seçim yaptık. Bu da çevre dostu malzeme tedarik uygulamalarını ve etik çalışma koşullarını izlemek için üretim sahasında düzenli kontroller için üretim ortaklarımızı ziyaret etmemize olanak tanıyor. Ayrıca denizde ve havada gereksiz yere uzun mesafeler kat edilmesinin de önüne geçiyor. Geçen Eylül (2021), ipek alternatifi Cupro – pamuk atıklarından yapılan rejenere selüloz kumaştan yapılmış bir vegan koleksiyonunu piyasaya sürdük. OEKO-Tex sertifikalı vegan kumaşta %100 varyantlarımız ve yenilikçi malzemenin viskon ile bazı karışımları var. Gezegenimiz ve kadınlarımızın çok ortak noktası var. İkisi de hayatın yaratıcısı, güçlü, bilge, nesiller boyu saygı duyulan, sosyal, yenilikçi, yaratıcı ve hepsinden önemlisi vazgeçilmezdir. Ekofeminizm bizim itici gücümüzdür, bu nedenle sizi felsefemize dahil etmekten son derece gurur duyuyoruz. Daha iyi moda ve daha güçlü kadınlar için yavaşlayalım ve bilinçli seçimler yapalım.
Eklemek istedikleriniz…
Tüm kadınları, adil ücretli ve kaliteli işçiliği etik edinmiş markalardan alışveriş yapmaya kısacası bilinçli olmaya davet ediyoruz.