Jonathan Anderson’ın Dior için hazırladığı ilk koleksiyon, 27 Haziran’da Paris’teki Hôtel National des Invalides’de sunuldu. Tarih ve kültürel hazineyle oynayan bu koleksiyon, Maison’un dilini çözümleyerek yeniden yorumluyor.
Giyim sanatından alınan keyifle şekillenen bu koleksiyonda, yeniden yapılandırılan formalite, Dior’un ikonik Bar ceketlerine smokin detayları eklerken, Christian Dior’un tasarladığı haute couture silüetler arşivden çıkıp kargo şortlara dönüşüyor. Keskin hatlı redingotlar bol kesim denimlerle buluşuyor; 18-19. yüzyıl Fransız işlemeleri, kazaklar ve spor ayakkabılar üzerinde hayat buluyor. Gençliğin spontanlığının hakim olduğu bu koleksiyonda stil ön planda tutularak, zarafet empatiyle yeniden tanımlanıyor.
Defilenin düzenlendiği mekan, Berlin’deki Gemäldegalerie’nin kadife kaplı odalarından esinlenerek tasarlandı. Duvarlarda, Louvre Müzesi ve İskoçya Ulusal Galerileri tarafından özel olarak ödünç verilen, 18. yüzyıl Fransız ressamı Jean Siméon Chardin’e ait iki natürmort tablo sergilendi.