Sanatın modaya verdiği ilhamla deneyim tutkusunu bir araya getiren Boyner, “Art Pieces” koleksiyonlarına bir yenisini daha ekledi.
Geçtiğimiz sene Sneaker Art Pieces koleksiyonu ile sokak stilini sanatla buluşturan Boyner, bu defa Tote Bag çantalarının özgün birer sanat eserine dönüştüğü yepyeni bir projeyi hayata geçirdi. Projede yer alan sanatçıların hayal gücü ve yaratıcılığı ile eşsiz birer sanat eserine dönüşen Tote Bag’ler, sınırlı sayıda Boyner İstinyePark İstanbul’da ve boyner.com.tr’de yerini aldı.
Geçtiğimiz yıl stil ve yaratıcılığı bir arada sunarak ilk sanat koleksiyonu Sneaker Art Pieces’ı hayata geçiren Boyner, bu defa çantaları sanat eserine dönüştüren yedi sanatçı ile eşsiz bir koleksiyona imza attı. Projede yerini alan, yaratıcılıklarıyla dünyayı anlamlı ve ilham verici kılan Aslı Şarman, Bahar Oganer, Eda Çağıl Çağlarırmak, Jülide Zeynep Günce, Mehmet Sinan Kuran, Meral Bilkay ve Yiğit Yazıcı, özgün dokunuşlarını edding kalemleri ile The Tab Atelier Tote Bag’lere yansıttı.
Eşsiz, Tuhaf, Çarpıcı, Renkli, Sıra Dışı, Çılgın olarak tanımlanan ve sınırlı sayıdaki parçalardan oluşan Tote Bag Art Pieces koleksiyonundaki her bir çantada bulunan çizimler, heyecan verici renkli bir dünyanın kapılarını aralıyor. Kanvastan üretilmiş, özel taşıma askısı ve kontrast renklere sahip özel tasarım çantalar şehir hayatında ve seyahatlerde rahat bir kullanım sunuyor.
Her biri tuvale dönüşen Tote Bag Art Pieces koleksiyonunda, büyük ve küçük boy olmak üzere toplam 49 adet tasarım çanta Boyner İstinyepark İstanbul ve boyner.com.tr’de çanta tutkunları ile buluşuyor. Proje kapsamında her sanatçının ‘Boyner Art Pieces’ koleksiyonun daimi bir parçası olmak üzere tasarladığı 7 çanta da Boyner İstinyePark İstanbul’un sanat seçkisinde kalıcı şekilde yerini aldı.
“Sanatın evrensel dili ile yeni bir moda deneyimi yarattık”
Sanatın Boyner evreninde her zaman öncelikli bir yeri olduğunu belirten Boyner Büyük Mağazacılık Pazarlama ve Marka Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Nurçin Koçoğlu, “Geçtiğimiz yıl sneaker ile başladığımız ‘Boyner Art Pieces’ koleksiyonumuzu bu sene hayata geçirdiğimiz Tote Bag projesiyle büyütmekten son derece memnunuz. Sanat bizim nefesimiz. Aldığımız her nefeste, attığımız her adımda, yaşamla iç içe yeni nesil mağazalarımızda sanata dair izlere rastlamak mümkün. Farklı sanat dallarına ve sanatçıların değerli eserlerine yer verdiğimiz yeni Boyner İstinyePark İstanbul’da bu özel koleksiyona ev sahipliği yapmak bizim için oldukça değerli. The Tab Atelier ve edding iş birliği ile sanatçıların hayal gücünü çantalara yansıttığı “Tote Bag Art Pieces” koleksiyonumuzda sadece 49 adet özel tasarım çanta bulunuyor. Sevgi, diyalog, tanrıça, aile, doğa, umut, aşk, içe dönüş, denge ve birliktelikten ilham alınarak tasarlanan çantaların her biri eşsiz. Sanatın evrensel dili ile yeni bir moda deneyimi yaratmaktan her zaman keyif alıyoruz. Sınırlı sayıda üretimle hayata geçirdiğimiz ‘Art Pieces’ koleksiyonlarımıza yeni temalar eklendikçe biz de sanatın renkli, yaratıcı ve çarpıcı iz düşümlerini yansıtmaya devam edeceğiz.” dedi.
edding Genel Müdürü Yüce Tümer, Boyner ile iş ortaklıklarının günden güne yepyeni sanat projelerine köprü olduğuna değinerek; “Yaratıcı zihinlerin merkezinde dünyaya renklerimizle bakmaya devam ediyoruz. Geçtiğimiz yıl yine farklı disiplinlerden sanatçılarla sneaker’ları renklendirmiştik. Şimdi de çok sevilen bu projemizin ikincisini Tote Bag’lerde hayata geçirdik. Sanatçıların yaratıcılık süreçlerinde hayal güçlerini edding ile yansıtıyor olmaları bizim için büyük bir mutluluk.” dedi.
The Tab Atelier Marka Sahibi ve Genel Müdürü Ezgi Kılıç: “Boyner’in Tote Bag Art Pieces koleksiyonu için “The Tab Atelier”i seçmesinden ve sanat ile iç içe olmaktan dolayı büyük mutluluk duyuyoruz. Renkleri, dokuları ve farklı boyları ile çağdaş yaşama uygun olarak günün farklı zamanları için özel olarak tasarladığımız çantalarımız, bu proje ile eşsiz birer sanat eserine dönüştü. ‘Kendini mutlu et!’ sloganımız bu koleksiyonla daha da güçlendi.” dedi.
Tote Bag Art Pieces koleksiyonuyla satışa sunulan 49 adet özel tasarım çanta, Boyner İstinyePark İstanbul’da ve boyner.com.tr’de sanat ve moda tutkunlarını bekliyor.
SANATÇILAR:
Aslı Şarman
1980, İstanbul doğumlu Wohha Studio‘nun kurucusu seramik sanatçısı Aslı Şarman; sanatla iç içe bir ailede büyürken çocukluk hayali resim eğitimi almaktı. Bu hayalinin peşinden giden sanatçı Dokuz Eylül Güzel Sanatlar, Resim Bölümünden 2012 yılında mezun oldu. Mezuniyetten hemen sonra, sanat galerilerinde ve sanat dergilerinde çalışmaya başladı ve yolu ressam Komet ile kesişti. Hayata bakış açısı ve sanatıyla ona çok şey kazandıran Komet’in asistanlığını yapmaya başladı. Diğer bir yandan da sinemaya olan ilgisi nedeniyle birçok sinema ve reklam filmine konsept tasarımlar yaparak storyboard’lar çizdi. Uzun yıllar her iki işi de severek yapan Aslı Şarman, kendi markası Wohha’yı kurma vaktinin geldiğine inanarak kendi çizimlerini değerlendirebileceği, hayaller kurabileceği ve bunları başkalarıyla paylaşabileceği bir platform yarattı. Pek çok karma sergiye katıldı, 2019 London Design Fair’da seramik tabakları sergilendi. Şu an, Arnavutköy’de kurduğu Wohha Studio seramik atölyesi ve mağazasında çalışmalaırna devam ediyor. Aslı Şarman, seramik tasarımlarında farklı kültürlerde insan ve ifadelerinden, doğadan ve yaşamın kendisinden ilham alıyor.
Bahar Oganer
9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünden 2008 yılında mezun olan Bahar Oganer aynı yıl ilk solo sergisini açtı. Contemporary İstanbul, Alan İstanbul, Artweek Akaretler’de ise çeşitli dönemlerde karma sergilerde yer aldı.
Eda Çağıl Çağlarırmak
1995 yılında İzmir’de doğdu. Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi Resim Bölümünü bitirdi. Üniversite eğitimini Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümünde tamamladı. Lise yıllarından beri birçok küçük ve büyük çaplı sergide yer aldı. Resimlediği çocuk kitapları Türkiye’de ve yurt dışında yayımlandı. Yüksek lisans eğitimiyle birlikte serbest illüstratör ve grafik tasarımcı olarak çalışmaya devam ediyor.
Jülide Zeynep Günce
İstanbul’da doğan Jülide Zeynep Günce, Mimarlık Bölümündeki eğitiminin ardından kendini malzeme ve mekân tasarımına yöneltti. Uzun yıllar mobilya ve mekân tasarımcısı olarak çalıştı. Yıllar içinde sanatın mutfağında olma arzusu ağır basarak sanata yöneldi. Multidisipliner sanatçı olan Jülide Günce, resim çalışmalarının yanı sıra kağıt hamuru ve seramik heykel ve objeler tasarlıyor. Günce, aynı zamanda binlerce yıllık bu tekniği düzenlediği atölye çalışmalarıyla yeni nesillere de aktarmaya devam ediyor. Gençliğinde iz bırakan seyahatleri hamurda ve seramikte yarattığı formlara aktaran Günce, ağırlıklı oarak “Aidiyet” ve “Yaratım” duygularını inceliyor ve araştırıyor. Bu çalışmalarının devamında, asıl olanın aidiyet olmadığını, insanın nereden ve nelerden beslendiğinin önemli olduğunu keşfeden Jülide Zeynep Günce, yaratımın doğurganlıkla ve sürdürülebilirlikle eşdeğer olduğu, tek ve mutlak yaratıcının ise “doğa” olduğu kavramlarını formlarına yansıtmaya devam ediyor.
Mehmet Sinan Kuran
1964 doğumlu kendi kendine yetişmiş ressam Mehmet Sinan Kuran sanat kariyerine günlüklerine çizdiği skeçlerle başladı. Durmaksızın üreten ve duygusal olarak yüklü olan sanatçının özgün minyatür eskizleri ‘’karmaşık ama canlandırıcı’’ olarak tanımlanabilir. ‘’Kafamdaki her bir düşünceyi çiziyorum.’’ diyor Kuran. Çalışmalarıyla kolektif bilincinin parçalarını toplayana kadar üretiyor ve gerçek tarzını yaratarak eserlerine aktarıyor. Hieronymus Bosch’tan etkilenen sanatçının doğuştan gelen yeteneği, iç dünyasının vizyoner çılgınlığını gösteren, pek çok özel müze ve koleksiyonlarda yer alan eserleri elektrik renkleriyle çılgınca konuşuyor.
Meral Bilkay
“Sadeliği, az şeyle ifadeyi önceliyorum” diyen Meral Bilkay, sanatıyla mümkün olduğunca minimalize edilmiş biçim, renk, armonik uyum aracıyla, dingin, rahatlatıcı ve sakinleştirici bir etki yaratmayı hedefliyor. Baskın olmak yerine uyumlu olmayı, hatta tarafsızlığı da işaret eden sanatçının amacı kullandığı plastik dil ile izleyicinin zihninde kalıcı bir farkındalık yaratmak ve anlam katmak. Kimi zamansa sadeleştirilmiş, minimalize edilmiş biçimsel anlatımın içinde gürültü çıkaran, bağıran, karmaşık, çizgilerim hayatın bize sunduğu zigzagların da sürdürülebilir huzurun içerisinde yer alması gerektiğini vurguluyor. 2019 yılında Meral Bilkay Art&Design Studio’yu kuran sanatçı şu anda eş zamanlı olarak In House Workshop atölyesinin de kurucusu olarak atölyeler düzenliyor.
Yiğit Yazıcı
1969’da Bursa’da doğdu. 1992’de Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun oldu. Yaşamını ve sanat çalışmalarını İstanbul’da sürdürüyor. İlk kişisel sergisini 1995 yılında açan sanatçı bu güne kadar 19 kişisel sergiye ev sahipliği yaptı.