Farklı tekniklerde eserler üreten dokuz sanatçının katılımıyla gerçekleşen Yaşam Çiçeği sergisi açıldı. ArtStudio Dergisi & Sanat Platformu’ndan Meral Bıçakcı ve Elif Nazlı Duran’ın küratörlüğünde düzenlenen sergi 10 Nisan’a kadar açık.
Doğanın döngüselliğinden ve yaşamın sonsuz akışından ilham alan özel sergi “Yaşam Çiçeği”, farklı disiplinlerden sanatçılara ait eserleri bir araya getiriyor. Tüm sanat severlerin davetli olduğu ve Acıbadem Kozyatağı Hastanesi bünyesinde yer alan sergide dokuz yetenekli sanatçı yer alıyor: Ahmet Gül, Berrin Besceli, Cem Sezgin, Elif Nazlı Duran, Elmas Aksu Karayel, Günay Demirbağ, Meral Bıçakcı, Nurhayat Zerrin Gezer ve Ümit Yalçınalp
Ahmet Gül, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu ve uzun yıllardır tanıtım fotoğrafçılığında faaliyet gösteriyor. Yüksek lisansını da aynı fakültede tamamlayan Gül, sergiye iki farklı eseriyle katkı sağlıyor. Marmara Üniversitesi resim eğitimi mezunu Berrin Besceli, çarpıcı renklerdeki soyut eserleriyle her bir organı veya duyuyu simgeliyor.
Cem Sezgin, çocukluk tutkusunu yansıtan eserleri ile ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Eserler, birbiriyle uyum içinde akan iki renkli desenlerden oluşmakta ve her bakışta yeni motifler keşfediliyor.
Genellikle büyük gözlü portrelerin sulu boya yorumlarını yapan Elif Nazlı Duran, bu kez 90×90 cm boyutunda büyük bir dijital eserle sergide yerini alıyor. Elmas Aksu Karayel’in ebru çalışmaları, yüzlerce yıllık geleneği daha modern ve özgün bir şekilde günümüze taşıyor.
Günay Demirbağ’ın “Rebirth” (Yeniden Doğuş) adlı soyut eseri, bir palmiye ağacının kabuklarının sonsuzluğa taşınması teması ile doğmuş, oldukça özel bir yapıt. Turkuvaz ve kahve tonları doğanın ve sanatın eşsiz bir kesişimi gibi öne çıkıyor. Meral Bıçakcı ise, sanatseverlere tanıdık gelen Anadolu motifli balıklara değil, bu sefer geleneksel Türk sanatından lale temasına yönelmiş; yine kendi yorumu ve kendine has fırça darbeleriyle.
Sıra dışı bir sanat dalına adanmış Nurhayat Zerrin Gezer, herbarium tekniğiyle hazırladığı kurumuş çiçek ve bitkilerden oluşan eserlerini büyük bir sabır ve ustalıkla ortaya koymuş. Gezer’in çiçekler ve çizgilerini benzersiz bir uyum içerisinde bir araya getirdiği çalışmaları kesinlikle görülmeye değer.
Aslında ODTÜ’lü bir bilgisayar mühendisi olan Ümit Yalçınalp, dansçıların akıcı hareketlerini fotoğraf karelerine hapseden eserleriyle dikkat çekiyor. Dört parçadan oluşan metale basılmış fotoğraflar, mühendislik titizliğinin sanatına yansımasını da gözler önüne seriyor.
Eğer siz de görsel sanatların farklı disiplinlerine ilgi duyuyorsanız 10 Nisan tarihine kadar Acıbadem Kozyatağı Hastanesi’nin zemin katında gezilebilecek “Yaşam Çiçeği” sergisini kaçırmayın.