Robert Mitchum’un teknesi Shangri La’nın yeni sahipleri ile yeni yılın ilk sofrası göz alıyor.
Tekne İç Mekan ve Styling Tasarımcısı Ceren Civaoğlu Tugay, çocukluğundan itibaren ona büyük bir ilhamı kaynağı olan Hollywood ihtişamını bu kez kendi teknesine yansıtıyor.
Mitchum’un ünlü teknesi Shangri La, artık Tekne-İç Mekan Tasarımcısı olan Ceren Civaoğlu Tugay ve ailesinin anılarına ev sahipliği yapacak. “Bu tarihi ve evrensel kültürün ikonik isimlerinden bir figure ait mirasın parçası olmak büyük heyecan” diyen Ceren Tugay, hem bir tekne iç mimarı olarak hem de eski Hollywood filmlerinin büyüsüyle büyümüş bir tasarımcı olarak, tekneyle olan bağının derin olduğunu belirtiyor.
Viareggio’da 1960’ların başında yapılmış olan teknede dönemin ruhuna sadık kalarak tadilata başlanmış, iç mekanlarında kaplama ve tekstil değişimleri için hummalı bir çalışma devam ederken dostları ile bu atmosferi paylaşmakta sabırsızlanan Tugay ailesi, güverteyi fonksiyonel bir şekilde kullanılır hale getirmiş ve ilk yemeği de yılbaşının hemen sonrasında yeni yılın ilk yemeği olarak düzenliyor.
Shangri La, adını James Hilton’un aynı isimli romanından alan, hayali bir cenneti temsil eden bir yer… Bu yeni yıl yemeğinde tam da o cennetin bir yansımasını sunmayı amaçlayan tasarımcı Uzak Doğu’nun derin kültürel mirasını, Hollywood’un zarafetiyle harmanlıyor. Güvertede kurulan sofra, denizin ortasında bir vaha misali, ince detaylarla bezeli. Dramatik koyu masa örtüleri, Uzak doğunun olmazsa olmazı derin bordo ve kırmızılar, narin bambu yemek takımları, pirinç mumluklar ve Uzak Doğu motifleriyle süslenmiş aksesuarlar, Yepyeni bir yılı karşılarken en çok ihtiyaç duyulan şey umut ve önümüzde uzanan yeni yılda neler olacağına dair bir merak. Şans getirdiğine inanılan Pirinç Japon Koi balığı figürleri, Gold yansımalı tabaklarda servis edilen Fortune Cookie’ler ve bir zamanlar lüksün ve aristokrasinin simgesi olan Uzak doğu kültürünün önemli unsurlarından katlanır yelpazeler, her bir konuk için tabağının hemen yanı başında sofrayı süsleyen en karakteristik detaylardan olarak yerini aldı.
‘Bu tarihi tekneyi restore edip yeniden hayata kazandırmak, benim için yalnızca profesyonel bir başarı değil, aynı zamanda kişisel bir rüyanın gerçekleşmesi anlamına geliyor’ diyen tasarımcı tadilatın ilk aşaması olan güverte yenilemesinin hemen sonrasında mekanın ihtişamını yeni yılın ilk günlerinde dostları ile paylaşmanın heyecanını ve mutluluğunu taşıyor.