Galataport İstanbul’un bünyesindeki Tarihi Paket Postanesi, renove edildikten kısa süre sonra İstanbul’da adeta modanın merkezi haline geldi. Bu özel çarşıda biz de kokunun izini sürdük ve bakın hangi hikayelerle karşılaştık…
Tarihi Paket Postanesi şehrin en kıymetli yapılarından biri olarak özgün arduvaz kubbesi, çatıları, özgün mekanları ve cepheleriyle Galataport İstanbul’un simgelerinden biri olarak şehre geri kazandırıldı. Biliyorsunuz; burası zanaatkarlar, önde gelen geleneksel yerel markalar, dünyaya açılmış Türk markaları ve uluslararası butik markalar için bir buluşma noktası. İç ve dış avlulara bakan 70 butik mağazaya ev sahipliği yapan mekan, tarihi yarımadaya karşı eşsiz manzarası ve 180 metrelik sahil şeridiyle de gözde alışveriş adresleri arasında.
Bu tarihi yapıda öyle iki mağaza var ki en çok da koku tutkunlarına hitap ediyor: Atelier Rebul ve Tiziana Terenzi. Geçtiğimiz hafta bu özel adresleri daha da yakından tanımak ve aktarmak için davetliydik. Buluşma noktamız Divan Brasserie idi. Davetin akşamüstüne denk gelmesi sebebiyle Divan Brasserie’nin ikramları da tam bir beş çayı daveti havasındaydı. Çok lezzetli atıştırmalıklar, kurabiyeler ve mini pastalar özel sunumlarla masamızı çiçeklerle beraber süslüyordu. Çaylarımızı yudumlarken her iki markanın kısaca tarihlerini dinledik ve kokular üzerine sohbet ettik.
İlk durağımız geçtiğimiz yaz görkemli bir davetle açılan ve ilk defa bir mağaza-müze-eczane temasıyla misafirlerini ağırlayan Atelier Rebul idi. Hikayesi 1895 yılında Pera’da başlayan ve o andan itibaren formülleriyle şifaya, notalarıyla koku tarihine imza atan Rebul Eczanesi, “Atelier Rebul Heritage Store” ile yeniden hayat buldu. İçeriye girdiğiniz anda nostaljik detaylarıyla sizi içine çeken mağaza, adeta modernize edilmiş bir tarihi eczane havasına sahip. Atelier Rebul Heritage Store’a tabii bu havayı kazandıran bildiğiniz gibi Osmanlı Sanatı Uzmanı Serdar Gülgün. Mağaza detayları ve renkleriyle hem Pera’nın ruhunu barındıran hem de sizi 19. yüzyıldan 21. yüzyıla ışınlayan seçkiye sahip. Burada bir asırdan fazla süredir arşivlerde saklanan değerli formüller, fotoğraflar, evraklar ve antika şişeler sergilenirken, kişiye özel hazırlanan ürün hizmetiyle eczane ruhu da tam anlamıyla yaşatılıyor.
Rebul Şirketler Grubu Co-Ceo’su Nüket Filiba, Atelier Rebul Heritage Store için “Bu aslında hepimizin hikayesinin bir parçası… Mirasından beslenen ve geçmişle bugün arasında köprü kuran mağazamız, o dönemin büyülü atmosferini yeniden yaşatıyor” sözleriyle özetliyor burayı. Gerçekten haklı üstelik bu özel atmosferde ayrıca dünyada da trend olan “özel kokularla kişiselleştirilmiş ürün deneyimi” imkanı sunuluyor. Uzmanların yardımı eşliğinde zevkinize, sevdiğiniz notalara göre kokularınızı tasarlayıp markanın nostaljik şişelerine aktarıp satın alabiliyorsunuz. Biz de seçtiğimiz ve bize iyi geldiğini düşündüğümüz içeriklerden yola çıkarak Atelier Rebul uzmanının da yardımıyla kişiselleştirilmiş sıvı sabunumuzu ve paraben içermeyen tamamen doğal sıvı deodorantımızı yapmayı deneyimliyoruz. Sonrasında kendi ellerimizle yaptığımız kişiselleştirilmiş, özel ve doğal ürünlerimizle mağazadan ayrılıp diğer adresimiz olan İtalyan Tiziana Terenzi parfüm butiğine geçiyoruz.
Bu mağazaya “niş parfümlerin mabedi” desek abartılı olmaz. İçeri girdiğiniz anda çeşit çeşit notanın etkisi altında kalırken hangisinin şişesini inceleyip hangisini koklayacağınızı şaşırıyorsunuz. Çok şık bir ışıklandırmayla sunulan parfümlerin her birinin özel hikayesi var. Astronomiden ilham alınan Luna ile Stars koleksiyonları ve deniz altından ilhamla geliştirilen notaları, şişeleri büyüleyici. Ve tabii kalıcılığıyla efsane olan kült parfümleri Kirke’yi de vurgulamazsak olmaz. Bu arada belirteyim, geçtiğimiz yaz mağazanın açılışı için gelen Terenzi ailesi de sempatik tavırlarıyla çok sevilmişti. Kısaca eğer kokunun büyüleyici dünyasına ilginiz varsa kendinize Galataport’ta böyle bir keşif günü planlayıp bu rotayı takip edebilirsiniz. Yeni yıla yepyeni notalarla yepyeni başlangıçlarla girmeniz dileğiyle…