@hulyaspage Instagram hesabından şarap kültürüyle ilgili temel bilgileri ve yenilikleri paylaşan Şarap Dostları Derneği Üyesi Hülya Pamuk, geçtiğimiz günlerde gerçekleşen “Dr. Tuğrul Şavkay Türk Şarapları Yarışması”ndan izlenimlerini kaleme aldı.
Bağcılık ve şarap turizmi ülke ekonomisine yüksek katma değeri ile her geçen gün daha fazla kazanç sağlıyor. Avrupa’da başlayan Bağcılık ve Şarap Turizmi (Oenoturism) bir kültür ve gastronomi birleşmesi. Yüksek sosyo-ekonomik gelir grubundaki turistler günümüzde beş duyularına hitap edecek seyahat arayışı içindeler. Fransa’da Alsace ve Champagne’ya bağ rotalarında başlıyan bağcılık ve şarap turizmi hızla Avrupa’nın şarap üreten ülkelerinde yayılarak günümüzde Amerika Birleşik Devletleri “Napa Valley” örneğinde olduğu gibi kıtalar arasında tatlı bir rekabete kendini bıraktı.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin şarap kültürünü ve bağcılığı destekleyen önemli organizasyonlarından “Dr. Tuğrul Şavkay Türk Şarapları Yarışması”, Şarap Dostları Derneği tarafından Four Seasons Hotel’de uluslararası jürinin katılımı ve Türkiye’deki tüm üreticilere açılımı ile yapıldı. Yarışmada Şarap Dostları Derneği Başkanı Dilek Bil, Türkiye’de kayıtlı toplam üretimin yüzde 80’ini kapsayan 39 üreticinin 167 adet şarap ile yarışmaya katıldığını açıkladı.
Dr. Tuğrul Şavkay’ın anısına
Şarap Dostları Derneği’nin her sene gerçekleştirdiği yarışma, derneğin kurucu üyelerinden Dr. Tuğrul Şavkay adını taşıyor. Dr. Tuğrul Şavkay, 1980 yıllarında Türkiye’de gastronomi yazarlığının öncülüğünü başlattığı dönemde Şarap Dostları Derneği’nin de kuruluşuna öncülük etmiş bir isim. Boğaziçi Üniversitesi ve Jak Delon ile dostluğumuzdan tanıdığım Tuğrul Şavkay, Türkiye’nin ilk gastronomi uzmanıydı. Son görüşmemizde bana verdiği beşamel sos tarifi halen mutfağımda ilham verir. Genç yaşta vefat eden Tuğrul Şavkay, adına düzenlenen bu yarışma 21. yüzyılda yüksek katma değeri ile önemli bir kazanç ve bir turizm çeşidi olan bağcılık ve şarap turizmine katkı sağlıyor.
Kör tadım yapıldı
Uluslararası standarlarda Profesyonel OIV (Uluslararası Bağ ve Şarap Ofisi) tarafından öngörülen tadım koşulları ve değerlendirme sistemi kurallarında uygulanan tadımı bu sene Şarap Dostları Derneği Üyesi Prof. Dr. Ertan Anlı yönetti.
Kör tadım, şarap etiketlerinin kapalı olduğu bir tadım. Kurallar tadım sırasındaki yılları, tipleri (sek, dömi-sek, yarı-tatlı), renkleri (beyaz roze, kırmızı), servis sıcaklığı, tadımcıların damak akordları, tadım masaların beyaz renkte olması ve jürilerin birbirlerini görmeyecek şekilde oturmaları gibi kuralları içeriyor.
Türk şaraplarının yurt dışına açılımının da hedeflendiği yarışmanın profesyonel tadım jürisinde 2021 yılında Avrupa’nın “En İyi Somelier”i seçilen Salvatore Castano ile tadım arasında sohbet ettik. Castano, Türk şaraplarından etkilendiğini ve Avrupa’daki profesyoneller ile Türkiye’de Türk şaraplarını tanıtmak üzere bir çalışma yapmak istediğini söyledi.
Fine Wine and Spirit CEO’su, Decanter Tadım Grubu eski Başkanı Christelle Guibert, Yunanistan Enoloji Laboratuvarı Kurucusu Yorgos Kotseridis’le, Amerikalı ünlü şarap uzmanı Anthony Taylor ve Master Sommelier, Londra’daki Michelin yıldızlı Trivet’in ortağı İsa Bal, Levon Bağış ve Umay Çeviker profesyonel tadım jürileri arasındaydı.
İki aşamalı değerlendirme sistemine göre gerçekleştirilen yarışmada ilk aşama; profesyonel jüri, şarap üreticileri ve dernek üyelerinden oluşturulan tadım jürileri tarafından yapıldı. İkinci aşamada tura kalan şarapların profesyonel tadım jürisi tarafından tekrar OIV kurallarına uygun olarak tadımı gerçekleştirildi. Türkiye’nin en iyi şarapları ödülleri, “Büyük altın”, “altın” ve “gümüş” ve “bronz” olmak üzere dört kategoride verildi.
Yerel üzümlerimize ayrı kategori
Narince, Kalecik Karası, Boğazkere, Öküzgözü gibi yerel üzümlerden üretilen şarapların yabancı pazarlarda rakipsiz ve büyük potansiyele sahip olmasından dolayı profesyonel tadım jürisi için “yerel üzümlere” özel kategoride tadım gerçekleştirildi.