Doya doya gülmek varken eksik bir diş nedeniyle ağzınızı sürekli kapatmaya çalışıyorsanız yanlış yoldasınız! Üstelik bu sorunu yaşayanların çoğu bu eksik dişle hayatına devam edebileceğine inanıyor. Oysa ağızda dişler hareket ediyor ve bu, yüzde zamanla çökmelere dahi sebep olabiliyor. Bu konudaki gerçekleri Primadent Kliniği’nden Diş Hekimi Yavuz İpçi açıklıyor.
Eksik diş estetik anlamda ne gibi sonuçlar doğurur?
Parmaklarınızdan birini kaybederseniz onu yerine koymak istemez misiniz? Dişlerimizin eksilmesi ilk başlarda çok sıkıntı vermese de zaman içinde büyük problemlere yol açabilir. Hastalarımız kaybedilen bir diş olduğu zaman, hele bu diş ağzın arka tarafında yer alıyorsa, çoğunlukla bu bölgeyi boş bırakıyorlar. İşte bu noktadan sonra problemler başlıyor. Dişlerimiz çene kemiğinde sabit değildir. Eksik bir diş olduğu zaman diğer dişler bu bölgeye doğru hareket eder. Üstteki diş aşağıya sarkar alttaki diş yukarıya uzar, boşluğun yanındaki dişler boşluğa doğru kayar. Böylece kaybedilen bir dişin yanındaki dişlerde oluşan bu problemlerden dolayı üç ya da dört dişte problemler ortaya çıkar. Dişlerde oluşan kaymadan dolayı çiğneme fonksiyonu azalır, çene ekleminde problemler ortaya çıkar. Dişlerdeki kaymadan dolayı oluşan boşluklar temizlenemez ve diş eti problemleri ortaya çıkar. Eğer çekilen diş ön bölgede ve gülme sırasında görünüyorsa çok ciddi estetik problemlere yol açar. Dergilerin kapağındaki mankenlerin gülüşlerini ve dişlerini göstermeleri tesadüf değildir. Elinize bir kalem alarak dişlerin birini karlarsanız o gülümsemenin ne kadar değiştiğini görürsünüz. Gülümsemek bir mutluluk ifadesidir. Dişlerinde estetik problemler olanlar rahat gülemezler. Bu da hayatımızı negatif etkiler. Dişler eksilince çene eklemimizde de problemler ortaya çıkar. Bir diş çekildikten sonra onu çevreleyen kemikte artık fonksiyona girmeyeceği için erimeye başlar. Bu da yüz estetiğimizde çeşitli problemlere yol açar.
Kadınlarda en çok hangi dişlerde eksiklik görüyorsunuz ve bakımı yapılmazsa nelere sebep olabiliyor?
Kadınlarda en çok arka dişlerde eksiklik görülür çünkü kadınlar öndeki eksik dişlerinden estetik olarak rahatsız olurlar ve bu eksikliği tamamlarlar. Dişleri tutan kemik yapışı dişler çekildikten sonra erimeye başlar, bu da çeşitli estetik problemlere yol açar. Üst çene kemiklerinde olan erimeler sonucunda üst çenede olan çekilmeler sonucunda dudaklarda çökme ve bunun sonucunda dudakların geriye gitmesi, dişlerin gözükmemesi gibi problemler ortaya çıkar. Genç hastalarda üst dişler bir miktar gözükür. Yaşla beraber alt dişler daha çok gözükür. Dişlerin erken çekilmesi sonucunda kişi daha yaşlı gözükür. Dişler bir sebepten dolayı çekilmişse en kısa sürede implantlarla tamamlanması lazım. Hastalarımızda oluşan kemik erimelerinde çeşitli yöntemlerle bu eksiklikleri tamamlayarak oluşan estetik problemleri engellemeye çalışıyoruz.
Diş çekilmesi bildiğimiz kadarıyla tedavide son seçeneklerden. Bu konuda hastaların bilinçlenmesi için önerileriniz neler?
Mümkün olduğu kadar dişi ağızda tutmalıyız. Kanal tedavisi yapılarak ya da dişin sadece kökü kalsa bile bu köke bir pim yerleştirilerek üzerine bir kaplama yapılır ve diş kurtarılabilir.
İmplantların eksik diş tedavisinde başarı oranı nedir?
İmplant, küçük titanyum vidalardır. Bunları lokal anesteziyle yaptığımız basit bir operasyonla çene kemiğine yerleştiriyoruz. Bunlar çene kemiğine yapışır ve böylece yalancı diş kökleri elde ediyoruz. Doğru yapıldığı takdirde implantaki başarı oranı yüzde 90-95. Bu da birçok protez ve tedavilerin başarı oranından yüksek. Tabii ki bu yüksek başarı oranlarını yakalamak implantı doğru ve bilinçli şekilde uygulanmasıyla elde edilebilir. Günümüzde implantlar eskilerinden çok daha dayanıklı ve uygulaması kolay. Hemen hemen herkes implant yaptırabilir. Eski damak tadına kavuşmak isteyen, rahat konuşup gülmek isteyen, eksik bir dişi için sağlam dişlerini kestirmek istemeyen herkes bir implant hastasıdır. Burada gene teknoloji bizim dolayısıyla hastalarımızın hizmetinde. İmplant uygulamak için hastamızın çene kemiği uygun olmalı. Ama yeni teknikler ve malzemelerle eksik olan kemik tamamlanabilir. Böylece birçok hastamız implantlarla gerçek dişlerinde olduğu gibi konfora kavuşabiliyor. İmplantı iki şekilde uyguluyoruz: Kemik uygunsa kendi dişlerimiz gibi sabit bir protez yapıyoruz. İster tek bir diş istersek tüm çeneye implant uygulayabiliyoruz. Buradaki en önemli kazancımız klasik köprülerde olduğu gibi yandaki sağlıklı dişlerin kesilmemesi. Ne yaparsak yapalım en önemli konu hastamızın kendi dişlerine zarar vermemek. Eğer hastamızın kemik kaybı çok fazlaysa ve hiç dişi yoksa, bu seferde iki yada dört implantla takıp çıkarılan protezlere tutuculuk sağlayabiliyoruz. İmplantla protezin içindeki parça birbirine bağlanıyor. Böylece takıp çıkarılabilen fakat ağızda oynamayan protezler yapabiliyoruz ve hastalarımız rahat konuşmaya ve kendi dişleri gibi ısırmaya ve yemek yemeye başlıyor. Buradaki önemli bir kazancımızda damak kısmı boş olan protezler yapabiliyoruz. Bulantı refleksi olan ve ağızında kocaman bir protez taşımak istemeyenler için implantlar bulunmaz bir fırsat.
Sadece estetik için dişler kesilmeli mi?
Sadece estetik için dişlerin kesilmesi bence son derece yanlış. Dişin en sağlam ve koruyucu tabakası mine tabakası. Gereksiz yere bu tabakaya zarar verememek lazım. Çoğunlukla dişlerde hiçbir kesme yapmadan uyguladığım estetik kompozitleri kullanıyorum. Bunlarla dişlerin arasındaki diastema denen boşlukları doldurup, dişlerin şekil ve renk bozukluklarını düzeltebiliyoruz. Bu yöntemde hastamız dişlerini beğenmezse eski haline getirmemiz de mümkün. Ama şimdiye kadar böyle bir istekte bulunan hastamız olmadı. Bu yöntemin bir avantajı da tek seansta ve 1-2 saat gibi kısa bir sürede yapılması dişleri uyuşturmamıza gerek kalmaması, hastamız kliniğimize bozuk dişleriyle girip yeni gülüşüyle hemen yaşantısına dönebiliyor. Bazı durumlarda, lamine porselen dediğimiz, çok ince metalsiz porselenleri sadece dişlerin ön yüzlerinden çok az aşındırma yaparak uyguluyoruz. Ne yaparsak yapalım, eskiden olduğu gibi dişleri çepeçevre kesip estetik için dişlerde madde kaybı yapmıyoruz.
Sağlıklı bir diş ve ağız sağlığı için neler yapmalıyız?
En önemli kural altı ayda bir diş hekimine giderek dişleri ve diş etlerini kontrol ettirerek oluşabilecek problemleri önlemek. Tabii ki günde en az iki defa dişleri düzgün fırçalamak ve diş ipi kullanarak ağızda kalan yemek artıklarını uzaklaştırmak zorundayız. Eğer dişlerimizi düzgün temizlemezsek ağızda kalan bakteriler hem dişlerimizin çürümesine hem de dişeti problemlerine yol açar. Kendi dişlerimizi mümkün olduğu kadar korumalı ve çektirmemeliyiz. Çürük daha başlangıç halindeyken tedavi edilirse dişlerimizi kaybetmeyiz.
Güzel bir gülüş için beyazlık önemli mi?
Biriyle konuşurken en fazla 10 saniye gözlerinin içine bakarsanız daha sonra konuşmayı sağlayan ağıza bakılır. Dergilerde mankenlerin güzel gülüşleri göstermeleri bir tesadüf değildir. Beyaz dişler güzel bir görüşün ana öğelerindendir. Kişinin doğal dişleri ne kadar beyazsa gülüşü de o kadar etkileyici ve güzel olur. Fakat porselen dişlerde çok beyaz doğal olmayan bir gülümseme çok tercihimiz değildir.
En hızlı ve etkili diş beyazlatma yöntemleri neler?
Diş hekimi kontrolünde yapılan beyazlatma yöntemleri en etkili bir beyazlatma yöntemleridir. İki tip beyazlatma yöntemi vardır. Birincisi hastamıza yaptığımız dişlerine özel bir kalıbın içine günde 1 saat özel bir jel koyarak yapılan beyaz atlatma. Bu yöntemde hastamız özel jeli günde 1 saat 15 gün boyunca dişlerine uygular. İkinci yöntem de kliniğe gelen hastamızın dişlerinin üzerinde bir beyazlatıcı jel uygulanır ve bu işlem sonunda hastamız kliniğimizden bembeyaz dişlerle ayrılır. Çoğunlukla klinikte yapılan beyazlatmaya birkaç günde evde devam etmek dişlerin beyazlığının daha kalıcı olmasını sağlar. Tabii ki kullanılan beyazlatıcının özelliği çok önemlidir. Şunu vurgulamamız çok önemlidir bazı diş tozları diş minesinde çiziklere sebep olup zarar verir bu tip beyaz atmalar kesinlikle kullanılmalıdır. Diş beyazlatma dişin üzerindeki lekelerin alınması değil dişin ana yapısının beyazlatılmasıdır yani rengini değiştirme işlemidir. Diş temizliğinden tamamen farklıdır. Diş temizliği her altı ayda bir yapılması gereken dişeti sağlığı açısından şart olan bir işlemdir.
Dişlerin beyazlığını korumak için nelerden kaçınmak gerekir?
Dişleri düzenli fırçalamak gereklidir. Ayrıca çay, kahve, sigara, soya sosu, vişne suyu, kırmızı şarap ve bunun gibi renklendiriciler dişleri boyar. Bazı kişileri dişleri yapısal olarak sarı renktedir. Diş beyazlatma yöntemleri ile dişlerin koyu rengi açılabilir.
Diş temizliği için neler kullanılmalı?
En önemli diş temizliği ürünü diş fırçasıdır. Macun temizlemeye yardımcı bir malzemedir. Ayrıca diş ipi ve diş arası fırçaları da mutlaka arada kalan yemek artıklarını uzaklaştırılması için gerekli olan malzemelerdir. Bu alışkanlıklar küçük yaşlardan itibaren kazandırılmalı.