Kaş’ın muhteşem doğasında konumlanan Kaş Barbarossa Hotel&Villas’da yoga eğitmeni ve aile dizimi uzmanı Yöntem Yurtsever’in kampındaydım.
“Yoga kampı” denince çoğu kişinin aklına sabah-akşam yoga-meditasyon-inzivalar yapılan konaklamalar geliyor. Oysa Workshopix firmasının koordinatörlüğünde eğitmenler, birbirinden eğlenceli ve keşif dolu cazip programlar hazırlıyorlar. Bu programlar tatil yaparken programlarına yoga ve meditasyon katmak isteyenler için tasarlanıyor ve son derece keyifli geçiyor. https://www.workshopix.com/ adresinde eğitmenlerin renkli programları sık sık güncelleniyor. Tabii yoga eğitmenleri olmak isteyenler için yoğun programlar da sunuluyor; onlar ayrı.
Kaş merkezden kalkıp Yarımada’ya giden dolmuşlarla Barbarossa Hotel&Villas’a kolaylıkla ulaşıyorum. Begonviller içindeki resepsiyon tıpkı küçük, tatlı İtalyan otellerinin girişini andırıyor. Evet, benim için muhteşem bir yoga tatili şu anda başlıyor…
Bir tepeye konumlanan Kaş Barbarossa’nın her odası denize ya da botanik bahçelere açılıyor. Özel plajlı, havuzlu, şömineli taş villalardan, ağaç evlere uzanan geniş seçenekli konaklama imkanı sunuluyor. Öyle sürprizli köşeler var ki burada, her biri Çukurbağ Yarımadası’nın turkuaz Bucak Koyu’na hakim, manzara muhteşem. Otelin yöneticisi Anıl Bey’in yönlendirmesiyle odama ulaşıyorum. Ve sürpriz! Odamın terası bir sonsuzluk havuzuna açılıyor. Bu muhteşem manzaradan sarhoş olmuşken biraz dinleniyorum. Planda akşam üstü tanışma çemberi programı var.
Bana sorarsanız yoga kamplarının en güzel tarafı bu; kısa süreliğine de olsa hiç tanımadığınız benzer stillere sahip, sağlıklı yaşayan kişilerle bir araya gelmek. Hep aynı meslek grubundan ya da çevreden arkadaşlarla bir süre sonra çok benzer konulardan bahsettiğinizi fark ediyorsunuz. Oysa bu kamplarda bambaşka meslek gruplarından, farklı yaşlardan, farklı şehirlerden kişilerle tanışıyor hatta çoğu zaman dostlukların temelini atıyorsunuz. Kaş Barbarossa’nın yoga için tasarlanmış özel alanında yaklaşık 20 kişiyiz. Yoga hocamız Yöntem Yurtsever, kısaca kendini tanıtıp programımızı anlatıyor ve sözü bizlere veriyor. Biz de kendimizi tanıtıyoruz, çift olarak gelenler de var, 2’li, üçlü kız arkadaş grupları da ama çoğunluk tek. Hemen kaynaşıyoruz, kısa bir yogaya giriş programı yapıyoruz ve şimdi akşam yemeğine hazırız.
Kaş Barbarossa’da yemekler için ayrılan bölge o kadar keyifli ki; havuz kenarında ve manzarası koya tamamen hakim. Işıklar da yanınca kendimi sanki Türkiye’de değil de, Positano’daymış gibi hissediyorum. Vegan seçenekler, taş fırından çıkan sıcacık pideler, günlük, taze balıklar, ızgaralar büfede şık bir biçimde sunuluyor ama özellikle şeflerin zeytinyağlı yemeklerinin lezzetlerini vurgulamak isterim.
Ve ertesi sabah 7:30’daki derste buluşmak üzere sözleşip ayrılıyoruz arkadaşlarla, ne de olsa yol yorgunuyuz. Sabah dinlenmiş olarak buluşuyoruz. Yöntem Yurtsever’in rehberliğinde önce yoga ile güneşi selamlıyor ve ardından meditasyonla sakinleşiyoruz. Şimdi beraber kahvaltı ve sonrasında programda belirtilen haliyle “deniz, güneş, kahkaha” zamanı.
Plajda bize ayrılan localarda Kaş’ın muhteşem akvaryum denizinin keyfini çıkarıyoruz. İsteyen kitabını okuyor, isteyen sohbet ediyor. İsteyen tek başına yüzüyor, isteyen kızlarla kaynatıyor. Kimsenin kimseye sorumlu ve zorunlu olmadığı, herkesin ne yapmak isterse onu özgürce seçtiği ve asla yargılanmadığı bir tatildeyiz; en güzel tarafı da bu. Akşam üstü “core yoga-kendi merkezini bulma” yoga dersimiz var ve akşam da ses ve aile dizilimi oyunları…
İtiraf etmem gerekirse Yöntem hocamız -happyfashionandfood.com yazarı kendisi- biraz fazla disiplinli, programını eksiksiz uyguluyor. 🙂 Özellikle core yoga’da karın bölgemize yoğunlaşıyor, bizi de isyan ettiriyor. Ne var ‘burayı da geçelim’ dese, yok demiyor! Neyse zar zor, düşe kalka tamamladıktan sonra akşam yemeği için ayrılıyoruz. Şaka bir yana, çalışmayan kaslarımız çalışıyor, vücudumuz adeta aktive oluyor bu derslerin sonunda. Bu da her sabah daha zinde uyanmamızı ve derslere istekle gitmemizi sağlıyor.
Akşam yemeğinden sonra aile dizilimi oyunları için buluşuyoruz biraz da merakla. Son yıllarda dizilerin de etkisiyle popülerleşen aile dizilimi ile sorunların kökenlerine inmek mümkün. Çalışmanın amacı, hayatımızda zorluk olarak deneyimlediğimiz çatışma yaratan bilinç/düşünce kalıplarını fark etmek, onları anlamak ve onlardan özgürleşmek. Aile dizilimi kişinin hayatını zorlaştıran konu hakkında daha net bir fikir edinmesini sağlıyor. Kişi bulunduğu pozisyon itibariyle olaylardan nasıl etkilendiğini, bilinçaltında nelerin kayıtlı olduğunu ve ruhunu harekete geçiren temel dürtüleri fark ediyor. Bir arkadaşımız gönüllü olarak bir sorununu paylaşıyor ve Yöntem hocamızın yönlendirmesiyle kendi içinde keşiflere çıkıyor.
İşte 3 gece-4 günlük yoga kampımız bu akışta ve ritmde keşiflerle dolu geçiyor. Önceki deneyimlerimden otelin ve konumunun yoga kampında çok önemli olduğunu anlıyorum. Aslında otelin felsefesi ve yaklaşımı bile kampın etkisini artırabiliyormuş! Kaş Barbarossa’da bağışlanan kitaplarla oluşturulan Türkiye’nin en büyük butik otel kütüphanesi olan Sinan Acarel Kütüphanesi insanı okumaya davet ediyor. Otelin bir diğer artısı ise patili dostlarımıza olan sevgili yaklaşımları. Minik dostlarımız yoga dersimizi ziyaret ediyor ve sevdikleri matın yanına uzanıveriyorlar. O kadar tatlılar ve herkes onlara o kadar saygılı ki şezlonglarda Kaş’ın keyfini çıkarıyorlar. Onların bu huzurlu uykuları bile sizi mutlu etmeye yetiyor.
Güzel ve keyifli bir kampın daha sonunda, Kaş Barbarossa’dan güzel anılar, yoga keşifleri, tatlı arkadaşlıklar ve hiç unutamayacağımız doğal güzellikteki fotoğraf kareleriyle ayrılıyoruz. Tabii yenisinde buluşmak üzere…
Yöntem Yurtsever Instagram: @yontemfly