Duygusal açlık, çoğu zaman farkına varmadan yaşadığımız ve fiziksel açlıkla karıştırdığımız bir durumdur. Stres, üzüntü, sıkıntı veya mutluluk gibi duygusal dalgalanmalar, bizi yemek yemeye yönlendirebilir. Diyetisyen Esra Küçükkavruk, duygusal açlığa karşı neler yapabileceğimizi kaleme aldı.
Bu açlık türü, bedenin enerji ihtiyacından çok, zihinsel ve duygusal tatmin arayışından kaynaklanır. Duygusal açlığı anlamak ve sağlıklı başa çıkma yolları geliştirmek, hem fiziksel sağlığımızı korumak hem de duygularımızı daha iyi yönetmek için önemlidir. Peki, gerçek açlığı duygusal açlıktan nasıl ayırt edebiliriz ve bu durumu kontrol altına almak için neler yapabiliriz? İşte duygusal açlıkla mücadele etmenin etkili yolları…
DUYGUSAL AÇLIK MI, FİZİKSEL AÇLIK MI?
Duygusal açlık; kişinin gereksinimi olmadığı halde, yemek yemesine neden olan yeme isteğidir. Yoğun duygusal yaşantılardan, stres ve kaygı uyandıran durumlarından uzaklaşmak, bu gerilimle baş edebilmek için yemeğe yönelinir. Duygusal yeme, duygusal durumunu dengelemek amacıyla fiziksek açlıktan çok duygusal ihtiyaçların giderilmesi için gerçekleştirilen eylemdir. Fiziksel açlık ise, vücudun hayatta kalmak için yemek yeme dürtüsü olarak tanımlanabilir. Fiziksel açlık, gerçek açlıktır ve vücudun daha fazla enerji
üretebilmesi için yiyeceğe ihtiyacı olduğunu gösterir.
DUYGUSAL AÇLIK İLE FİZYOLOJİK AÇLIK ARASINDAKİ FARKLAR NELERDİR?
Duygusal açlık ve fiziksel açlık arasındaki farkları anlamak, sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirmek için önemli bir adımdır. İşte temel farklar:
Fiziksel açlıkta, açlık yavaş yavaş gelişir, vücudun enerji ihtiyacıyla bağlantılıdır. Duygusal açlık aniden ortaya çıkar ve duygusal durumlarla tetiklenir. Mide guruldaması, enerji düşüklüğü, hafif baş dönmesi olur.
Stres, sıkıntı, üzüntü veya ani bir duygu değişimi, çeşitli besinlere yönelme, dengeli öğünler arama olur. Genellikle abur cubur, tatlı veya belirli “rahatlatıcı” yiyecekleri isteme olur.
Duygusal açlık genellikle aniden belirir, midenin dolu olmasıyla ilgilenmez ve kolay kolay giderilemez. Fiziksel açlık ise yavaş yavaş ortaya çıkar, tekrar yediğimiz takdirde doygunluk hissi gelince sona erer. Fiziksel açlıkta kişi normal bir hızla yemeğe yönelir ve doyduktan sonra kendisini rahat ve iyi hisseder. Duygusal açlıkta kişi yemeğe yöneldiğinde yoğun bir
gerilim vardır, yedikten beraber mutluluk, huzur, haz duygusu ortaya çıkar. Midesi yiyemeyecek kadar şişince veya yediği yiyecek bitince kendini durdurabilir. Yemek sonrasında ise suçluluk ortaya çıkar. Duygusal yeme durumunda bazen gizlice yeme hissi vardır. Fiziksel yeme durumunda kişi çok yese bile yediklerini başkalarının görmesinden rahatsız olma olur.
DUYGUSAL AÇLIKLA NASIL BAŞEDEBİLİRİZ?
Duygusal açlık bazen kaçınılmaz olabilir ama farkındalık geliştirerek ve sağlıklı başa çıkma yöntemleri uygulayarak kontrol altına alınabilir.
➢ Kahvaltı öğününü atlamayın.
➢ Açlık hissettiğinizde, hacim olarak çok büyük, kalori değeri çok küçük olan marul, maydanoz, dereotu gibi yeşil yapraklı sebzeleri tercih edin.
➢ Spor veya kendinizi rahatlatacak bir aktivite yapın.
➢ Alışveriş listenizi yaparken sağlıklı besinlere ağırlık verin.
➢ Kendinizi uzun süre aç bırakmayın. Ana öğünlerinizin arasına küçük ara öğünler ekleyerek, kan şekerinizi dengeleyin.
➢ Açlık hissettiğiniz anları ve bu anlarda yaşadığınız duyguları kaydederek tetikleyicilerin daha iyi farkına varabilirsiniz.
➢ Uyku düzenine dikkat edin.
➢ Gün içerisinde yeterli miktarda su tüketmeye özen gösterin.