Dove, 2004 yılında hayata geçirdiği Gerçek Güzellik kampanyasının 20’nci yılında, kadınların ve genç kızların güzelliği nasıl deneyimlediklerini incelediği global bir rapor yayınladı.
Dove Güzellik Algısı Raporu Türkiye verilerine göre; her 5 kadından 1’i, ideal güzellik tanımına ulaşabilmek için hayatının 5 yılından vazgeçebileceğini belirtiyor. Araştırmada güzelliğin gerçek dışı temsili konusunda yeni bir gündem maddesi olarak yapay zekaya dikkat çeken Dove, #GüzellikGerçekKalsın kampanyasıyla yapay zekanın nasıl bir güzellik tanımı öğrenmesini istediğimizi sorguluyor. Dayatılmış güzellik kalıplarının, özellikle gençlerin kendilerini ifade ediş biçimlerini deforme ettiğini, cesaretlerini kırdığını ve hatta ciddi boyutlarda sosyal anksiyete yaşattığını söyleyen Birce Akalay, “yapay zekaya gerçek ve çeşitli güzellik tanımlarının öğretilmesi gerektiğine inanıyorum” diyerek Dove’un #GüzellikGerçekKalsın kampanyasına destek verdi
Kadınların sadece yüzde 2’sinin kendilerini güzel bulması gibi çarpıcı bir gerçekten yola çıkarak 2004 yılında Gerçek Güzellik Kampanyasını hayata geçiren Dove, gerçek dışı ideal güzellik tanımlarının kadınlar ve genç kızlar üzerindeki olumsuz etkileri ile yüzleşilmesi için 20 yıldır somut adımlar atıyor. Dove 20 yıldır, ekosistemi harekete geçiren iletişim çalışmaları ve sektördeki öncü rolü ile toplum, medya ve güzellik sektörünün daha kapsayıcı bir güzellik anlayışını benimsemesi için farkındalık yaratmaya çalışıyor. Bu motivasyondan hareketle Dove; Gerçek Güzellik Kampanyası’nın 20’nci yılında, güzelliğin kadınları ve genç kızları bugün nasıl etkilediğini anlamak için Türkiye’nin de dahil olduğu çok kapsamlı global bir araştırma gerçekleştirdi.
Türkiye’de her 5 kadından 1’i ideal güzellik tanımına ulaşmak için hayatının 5 yılından vazgeçebileceğini belirtiyor
Dove Güzellik Algısı Raporu’na göre Gerçek Güzellik, kadınlar ve genç kızların büyük çoğunluğu için özgün ve olduğun gibi olmak anlamına geliyor. Bununla birlikte veriler, ince bir vücuda sahipken aynı zamanda sağlıklı görünmek; ince belli ve aynı zamanda kıvrımlı olmak gibi gerçekleşmesi mümkün olmayan ideal güzellik tanımı listesinin de gün geçtikçe arttığını gösteriyor. 20 ülkeden 33 bin katılımcıyla gerçekleşen ve bir güzellik markasının bugüne kadar yayınladığı en kapsamlı çalışma olan araştırmaya göre her 3 kadından 2’si, fiziksel olarak annelerinin kuşağından çok daha çekici olmalarının beklendiğine inanıyor. Türkiye’deki kadınların ve genç kızların yarısından fazlası, günümüz kadınlarına sunulan bunca seçenek sayesinde “güzel” olmamak için hiçbir bahane olmadığını düşünüyor. Araştırma, Türkiye’de kadınların kendi güzelliklerine dair özgüvenlerinin 10 yıl içerisinde yüzde 13 oranında düştüğünü gösteriyor. Her 10 kadından 7’si, medya ve reklamların, kadınların çoğunun asla ulaşamayacakları gerçekçi olmayan bir güzellik standardı oluşturduğuna inanıyor. 10 kadın ve genç kızdan 3’ü, dış görünüşlerinden dolayı yargılandıklarını hissediyor ve Türkiye’de her 5 kadından 1’i, ideal güzellik tanımına ulaşabilmek için hayatının 5 yılından vazgeçebileceğini belirtiyor.
Dove, gerçek kadınları temsil etmek üzere hiçbir zaman yapay zeka kullanmayacak
Gerçek güzelliğin temsiliyeti karşısında bugün, en büyük gündemlerden biri Yapay Zeka. Uzmanlar, 2025 yılında online içeriklerin yüzde 90’ının yapay zeka tarafından üretileceğini öngörüyor*. Öyle ki sadece geçen sene metinleri görsele dönüştüren algoritmalarla 15 milyar görsel üretildiği kaydedildi. Ancak yapay zeka, görsel imajların üretilmesi konusunda bir yaratıcılık ve çeşitlilik fırsatı sunsa da gerçekçi olmayan ideal güzellik kalıplarını yeniden üretmeye ve kadının temsiliyeti konusunda var olan yetersizliği sürdürmeye devam ediyor. Bugün 10 kadın ve genç kızdan 8’i, online ortamlarda kendilerini olumsuz etkileyen gerçek dışı güzellik ölçütlerini temsil eden içeriklere maruz kaldıklarını söylüyor. Her 3 kadından 1’i, gerçek olmadığını ya da yapay zeka tarafından üretildiğini bilse bile online ortamlarda gördüğü kadın görselleri nedeniyle dış görünüşünü değiştirme baskısı hissediyor. Tam da bu nedenle Dove, cesur bir adım daha atıyor ve reklamlarında, kadınların fotoğraflarını üretmek ya da değiştirmek üzere asla yapay zeka kullanmayacağını taahhüt ediyor.
“Yapay zeka ve gerçek güzelliği bir araya getirdik”
Unilever Türkiye Cilt Temizliği ve Kişisel Bakım Kategori İnovasyon & Strateji Marka Müdürü Helin Tural Yıldırım “Dove olarak, kadınların gerçek güzellik tanımını özgürce yapabilecekleri bir gelecek hayal ettiklerinin altını çizerken, önümüzdeki senelerde dijital ortamda gördüğümüz içeriklerin çoğunun yapay zeka tarafından üretileceğini tahmin ediyoruz Dove olarak tam bu noktada, yapay zekanın nasıl bir güzellik tanımı öğrenmesini istediğimizi sorguluyoruz. #GüzellikGerçekKalsın kampanyamızın reklam filminde işte bu sorgulamayı ele aldık ve yapay zeka ile gerçek güzelliği bir araya getirdik. İletişim kampanyalarımızda gerçek kadınları temsil etmek üzere hiçbir zaman yapay zeka kullanmayacağımızı taahhüt etmek sadece bir adım, her kadın ve genç kız için güzellik, bir kaygı değil mutluluk kaynağı olana kadar durmayacağız” dedi.
Oyuncu Birce Akalay: “Kadınlara çağlar boyunca farklı coğrafyalarda, farklı kalıplar ve tavırlar eşliğinde dayatılan güzellik tanımlarının; kadınların ruhlarını, yaratıcılıklarını ve hatta cesaretlerini örselediğini biliyoruz. Örneğin, Uzak Doğu’da daha küçük ayaklar, Afrika’da daha uzun boyunlar, Orta Avrupa’da aristokrasinin dayattığı daha da beyaz ve asil tenler, korselerin içine sıkışmış incecik beller, milenyuma 5 kala gelen daha ince uzun bedenler ve bacaklar, şimdilerde daha seksi olmak adına yeniden şekillendirilen vücutlar, yüzler… Ve artık yapay zeka ile birlikte insanların kendilerini yeniden yarattıkları yapay personalar, yapay ifadeler, yani maskelerimiz. Yaşamımın 40’ıncı yılını süren bir oyuncu olarak, kendimi hiç olmadığım kadar kendime ait hissediyorum ve bunun en önemli gerekçesinin nasıl göründüğümden öte neler yaptığım, nasıl yaşadığım, üretimlerim ve her ne olursa olsun iyi kalmaya çalışmak olduğunu söyleyebilirim. Gençlik yıllarımda zaman zaman beni de hatırı sayılır derecede rahatsız eden ve hatta manipüle eden dayatılmış güzellik kalıplarının, özellikle gençlerin gelişim çağında toplumda kendilerini ifade ediş biçimlerini deforme ettiğini, cesaretlerini kırdığını ve hatta ciddi boyutlarda sosyal anksiyete yaşattığını düşünüyorum. Dove’un #GüzellikGerçekKalsın diyerek, yapay zekaya nasıl bir güzellik öğretmek istediğimizi sorgulayan ve yapay zekada da gerçek güzelliği savunan çağrısı beni gerçekten çok etkiledi. Eğer bir kadını ya da bir insanı tanımlayacaksam kullanacağım ilk sıfatın ‘güzel’ olmasındansa gerçek, iyi, dürüst, çalışkan, yaratıcı ya da cesur gibi sıfatlar olmasını tercih ediyorum. Tam da bu yüzden yapay zekaya da bu gerçek ve çeşitli güzellik tanımlarının öğretilmesi gerektiğine inanıyorum” dedi.
- Nina Schick, yapay zeka uzmanı, öngörü: 2025 yılına kadar online içeriklerin %90’ın yapay zeka tarafından üretilecek. Kaynak: Kişiselleştirilebilir iş yönetimi platformu (youtube.com) Monday.com ile hayatınızı ve işinizi düzenleyin.
Yeni araştırma hakkında: Güzellik Algısı Global Raporu:
Bu kapsamlı ve çok disiplinli araştırma, analitik ve veri danışmanlığı olan Edelman DXI (Data x Intelligence) tarafından Kasım / Aralık 2023’te gerçekleştirilen online ankete dayanmaktadır. 25 dakika süren bu anket, Arjantin, Avustralya, Belçika, Brezilya, Kanada, Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, Endonezya, İtalya, Suudi Arabistan, Meksika, Hollanda, Filipinler, Güney Afrika, İsveç, Türkiye, ABD ve İngiltere olmak üzere toplam 20 ülkede gerçekleşti. Araştırmacılar, 18 ila 64 yaş arası 19.306 katılımcı (14.673 kadın, 3.776 erkek) ve 10 ila 17 yaş arası 14.292 katılımcıdan (9.475 kız, 4.753 erkek) oluşan 33.000’den fazla kişiyle görüştü. Araştırma soruları ve sonuçlar konusunda akademik uzmanlardan beden imajı danışmanlarına ve bu alanda faaliyet gösteren aktivistlere kadar 15 uzmanla birlikte çalışıldı ve anketin çeşitli alt grupları temsil etmesi sağlandı: Daha büyük bedene sahip insanlar, engelliler, herhangi bir mental sağlık sorunu olanlar, LGBTQ+ kişiler ve farklı ırklardan insanlar. Tüm görüşmeler, her pazarda yalnızca uygun soruların sorulduğu yerel dil ve lehçelerde gerçekleştirilmiş ve metodoloji, örnekleme yanlılığını önlemek için gereken ulusal online nüfus ile tutarlıydı.
*Not: Diğer cinsiyet kimlikleri ve kendilerini herhangi bir cinsiyet ile ifade etmeyen katılımcılara anket uygulandı ancak sınırlı örneklem büyüklüğü nedeniyle raporlanmadı.