Sevil Taner’le Edebiyatist Yayınevi’nden çıkan Pera’da Aşk öykü kitabını konuştuk.
Uzun yıllar dergicilik yapan Sevil Taner’in ilk öykü kitabı Pera’da Aşk geçtiğimiz haftalarda çıktı. Yazar, gazeteci, dergici Sevil Taner edebiyat yolculuğunu anlattı.
Öykü kitabınız Pera’da Aşk’ı konuşacağız ama dergici olduğunuzu biliyoruz. Bize öncelikle gazeteci, dergici yönünüzü anlatır mısınız?
Marmara Üniversitesi Basın Yayın’ı bitirince Karacan Yayınları Kadın Dergisi’inde gazetecilik maceram başladı. Kızımın doğumunda bir süre iş hayatına ara verdim. Sonra Bella dergisinde kısa bir dönem çalıştım. Ardından Sabah ATV grubunun yayınlarından olan Bebeğim ve Biz dergisiyle iş hayatına geri döndüm. Bu dergide muhabir, yazı işleri müdürü ve genel yayın yönetmeni olarak yirmi yıl çalıştım. Emekliliğim geldiğinde bu mecraya veda ettim. Zaten dergicilik altın çağını bitirmişti.
Pera’da Aşk öykü kitabınız nasıl şekillendi?
Kurumsal bir yerde uzun yıllar çalışmak, durmaksızın her ay dergi çıkarmak epey yıpratıyor, rezervlerini boşaltıyor insanın. Bunun farkında olduğumdan bir süre, öğrenmek, biriktirmek için seyahat ettim, kitap okudum, film seyrettim, avarelik ettim. Ama hep kalbimin bir köşesinde, aklımda yazmak vardı. Bu dönemde seyahatlerimin birinde sevgili dostum Aysel Karaca’yla karşılaştım. Hemen o yıl Aysel hocamın yazarlık atölyesine katıldım. Pera’da Aşk işte o zaman şekillenmeye başladı bence. Tabi araya pandemi girdi anneciğimin ölümü girdi ve kitabın ortaya çıkması bu yıla kaldı.
Biraz da kitabınızdan konuşalım o zaman…
Lise yıllarında ilk etkilendiğim yazarlardan biri de Sait Faik Abasıyanık ve Lüzumsuz Adam öyküsüydü. Onun sade, akıcı ama bir o kadar şiirsel dili gerçekten çok ilham vericiydi benim için. Atölyelerde de çok önemli öykücüleri hatmettik. O şiirsel dil Edgar Allen Poe’da da çok dikkat çekici. Öykülerimde içeriğin yanında en çok, yazının içindeki bu müziği araştırdım ve okuyucuya geçirmeye çalıştım. Pera’da Aşk, kalbime dokunan, aklımda kalan, beni biraz daha insan yapan olayların, durumların, resimlerin, bir kısmının vücut bulmuş hali diyebilirim.
Tebrik ederiz. Yolda yeni kitaplar var mı?
Yazmaya, okumaya, biriktirmeye devam edeceğim elbette. Edebiyat insan yaşamına anlam ve derinlik katan çok önemli bir olgu. Ayrıca iyileştiren etkisi var.
Ne mesaj vermek istersiniz?
Her ne kadar digital mecralar insanları aşırı meşgul ediyorsa da; kitaptan, okumaktan vazgeçmeyin derim ben. Ruhunuzu, aklınızı, kalbinizi, hayatınızı nasıl zenginleştirecek tahmin edemezsiniz. Vazgeçmeyin, okuyun, okutun….