IMperfectionist markasının kurucusu, tasarımcısı ve moda yazarı Dilayla Kopuz, yerli üretimi öne çıkaran markalar serisine Bangu ile devam ediyor.
Eskişehir’de kurulan genç bir marka olan Bangu’nun kurucusu Bilgesu Almila eski Türk geleneklerimizi yeni formlarla birleştirerek hem otantik çanta tasarımları ortaya koyuyor hem de Eskişehir’de ev kadınlarına istihdam sağlıyor.
“Peki, eski geleneklerimiz derken neyi kastediyorsun Dilayla?” sorusunu bana sorabilirsiniz. Köklü bir kültüre sahip olan Anadolu’muzun her bölgesinde o yöreye ait işçilikle üretilen essiz ve sürdürülebilir kumaşlar olduğunu biliyor muydunuz? Bangu’nun tasarımlarıyla bu yörelerimizi tekrar keşfediyoruz. Şimdilik sadece Gaziantep yöremize ait olan Kutnu kumaşıyla çalışan Bangu ileriki senelerde daha fazla yöresel ve sürdürülebilir olan kumaşlarımızla da çalışmak istiyor.
Son zamanda çok duyduğumuz “Sürdürülebilirlik” kelimesi gerçekten de Anadolu’da yapılan kumaşların özelliklerinden biri miydi?
Cevabımız kesinlikle evet. Antep kutnu kumaşının detaylarını marka kurucusu Bengisu şu şekilde anlatıyor: “50% pamuk, 50% ağaç liflerinden ipekle üretilen bu kumaş, kazanlarda ipler boyandıktan sonra kurumaları için asılıyorlar, sonra bu ipler sardırılıp tek tek dokuma tezgâhına yerleştiriliyor. Dokunan kumaşlar serilip üzerlerine süpürge ile su sıçratılıyor ve bu sayede doğal olarak hareli bir görünüm ortaya çıkıyor.”
Markanın en çok bilinen parçası ise yorgan çantaları, bu fikre nasıl ulaştığını sorduğumda Bengi: “Her gün önünden geçtiğim ve selam verdiğim Maçkalı yorgan ustası ve eşinin günbegün endüstriyel üretime karşı zayıfladığını görmek beni üzüyordu. Üniversiteyi bittikten sonra yurtdışında staj imkânı yakaladım ve orada gözüm açıldı diyebilirim. Kovid zamanı da düşüncelerim oturdu ve yorganı klasik yerinden günlük hayata taşıyıp sıkıcılıktan uzak, eğlenceli tasarım ürünlerine dönüştürmeye karar verdim. İlk başlarda ustam yadırgasa da zaman içinde kendi de 40 senelik birikimini tasarımlarıma aktardı ve aktarmaya da devam ediyor” diyor.
Bangu aynı zamanda milli mirasımız olan dilimizin korunmasına dikkat çekmek amacıyla her çantasına da Türk tarihinden kadın isimleri vermeyi tercih etmiş. Türk kültüründe kadın isimleri ya bir hikâyesi olan ya da o kişiye uğurlu gelip bereketini herkese versin diye konulurmuş, Bengisu’yu da en çok etkileyen kültür parçalarımızdan biri de bu oluyor. “İstiyorum ki yeni nesiller bu isimleri bilip tarihine farklı açıdan bakabilsin” diye ekliyor Bengisu.
En sevdiğim marka değeri: Kaybolan Türk kumaşlarımızı tekrar moda tarihi sahnesine çıkararak bu kumaşlarımızı modern tasarımlarla birleştirmeyi kendilerine görev edinmeleri.
Üretiminde en sevdiğim nokta: Kadın isçilere istihdam sağlamaları.
Hit parçası: Kendi adımı taşıdığı için Dilayla yemek çantası demek isterdim ama bildiğiniz üzere etik bir yaklaşım sergilemeliyim onun için Antep kutnu kumaşından yapılan Latife çantasını markanın hit parçası olarak seçebiliriz.