Çeşitli nedenlere bağlı olarak normalden fazla kilolu olmak yalnızca estetik kaygılara değil, aynı zamanda çok ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Düzenli diyet ve egzersiz ile fazla kilolardan kurtulmanın mümkün olmadığı, hastanın vücut kitle indeksinin 40 ve üzerinde olduğu ya da vücut kitle indeksi 35-40 arasında olmasına rağmen obeziteye bağlı olarak tip 2 diyabet, uyku apnesi ve hipertansiyon gibi sistemik sağlık sorunları yaşandığı takdirde obezite cerrahisi gündeme gelebilir. Op. Dr. Mehmet Fatih Korkmaz Roux-en-Y gastrik bypass ameliyatının dünya genelinde en sık uygulanan obezite cerrahisi prosedürlerinden biri olduğunu belirtiyor.
Mide hacmi küçültülür ve emilim kısıtlanır
Op. Dr. Mehmet Fatih Korkmaz yaptığı açıklamalarda Roux-en-Y gastrik bypass ameliyatı ile midede küçük bir kese oluşturulduğunu ve oluşturulan yeni kesesin doğrudan hastanın ince bağırsağından bölünen kısma bağlandığına dikkat çekiyor ve sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Operasyondan sonra hastanın tükettiği besinler yeni mide poşuna gelir ve doğruca ince bağırsağa geçer. Operasyon kilo kaybını iki şekilde teşvik eder. Bunların ilki yeni mide kesesinin, hastanın yiyebileceği miktarı kısıtlaması ve az miktarda yedikten sonra kendisini tok hissetmesi yoluyla gerçekleşir. Diğeri ise yiyeceklerin ince bağırsağın bir kısmıyla temas etmemesi nedeniyle besinlerin tamamının emilmesinin engellenmesidir.”
Roux en Y Gastrik Bypass ameliyatı ile ilgili detaylar veren Op. Dr. Mehmet Fatih Korkmaz sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Operasyon öncesi detaylı tetkiklerini yaptığımız ve uygunluğunu belirlediğimiz hastalarımıza laparoskopik yöntemle Roux En Y Gastrik Bypass ameliyatı gerçekleştirebiliyoruz. Hem besin alımını kısıtlayan hem de emilimi azaltan bu operasyon sayesinde hastalarımız hızlıca kilo vererek ideal kilolarına büyük ölçüde yaklaşabiliyor. Tabii önemli olan tüm bariatrik cerrahiler sonrasında olduğu gibi doğru beslenmek ve kişiye özel egzersiz programlarına uyum sağlamak gerekiyor.”
Ameliyattan sonraki süreç operasyonun başarısı açısından çok önemlidir. Hasta dengeli beslenme ve düzenli fiziksel aktivite konusunda gereken özeni gösterdiği takdirde uzun dönem kilo kontrolünün sağlanması mümkündür. Bu süreçte doktorun önerilerine ve beslenme protokolüne uyulmaması durumunda ciddi sorunlarla karşılaşılmasının söz konusu olabileceği unutulmamalıdır.